Bir Cannes klasiği: Film gibi soygun hikayeleri!
Dünya sinemasının en prestijli festivali olan Cannes Film Festivali filmlere konu olacak soygun hikayeleriyle de ünlü. Geçen cuma yine bir büyük mücevher soygununun eşiğinden dönülürken tarih, "başarılı" olmuş pek çok ilginç örnekle dolu...
Cannes Film Festivali'nin tüm büyülü atmosferi; bu köklü sinema şölenini alabildiğine cazip ve görkemli kılıyor. Ancak romantizmin yanında Cannes'ın bir sıkıntısı bulunuyor. Akademi Ödülleri'yle birlikte popüler sinemanın en önemli iki ödül töreninden birinin gerçekleştiği festivalde soygun adeta bir gelenek.
Son olarak geçen cuma, kariyerinin ilk Cannes'ında boy gösteren Britanyalı aktrist Jodie Turner-Smith soygun mağduru oldu.
KIRMIZI HALIDA GÖRÜP...
Kendisi dışarıda ailesiyle kahvaltı yaparken, kaldığı otel odasına giren soyguncular nakit on binlerce Euro'nun yanı sıra ünlü annesinin kendisine verdiği evlilik yüzüğünü de alarak kayıplara karıştı. Ancak tahmin edilene göre hırsızlar Turner-Smith'in kırmızı halıda giydiği Gucci marka altın ve elmas mücevher setine göz dikmişti.
Yönetmenliğini Kogonada'nın yaptığı After Yang adlı filmde oynayan 34 yaşındaki oyuncu törenin hemen ardından mücevherleri Gucci'ye teslim etmiş. Denize nazır Marriott'ta gerçekleşen bu olayın ardından Turner-Smith ve henüz bir yaşındaki kızı yakındaki Majestic adlı otele alınırken özel güvenlik önlemleri de sağlandı.
Olayın şokunu atlattıktan sonra pazar günü kişisel Twitter hesabından bir paylaşım yapan Turner-Smith, “Cannes'daki son günümde iki buçuk saatimi polis istasyonunda geçireceğimi düşünmezdim ama işte buradayız” dedi. Ne hırsıza ne de manevi değeri yüksek yüzüğe ulaşılabildi.
Turner-Smith için travmatik bir olay olan bu soygun, Cannes tarihi için en az ilginç soygun vakalarından biri. Fransa'nın İkinci Dünya Savaşı'nın travmalarından kurtulmaya çalıştığı bir dönemde doğan Cannes, ev sahipliği yaptığı filmlere konu olacak olaylar yaşadı.
1994'TE TARİHİ SOYGUN
Ağustos 1994'te Carlton oteline giren üç maskeli soyguncu havaya ateş açarak lobideki herkesi yere yatırdı. Ziyaretçiler ve görevlilerin yerde uzandığı esnada otelin içindeki mücevher dükkanından çantalarına elmas dolduran hırsızlar mekanı terk edince ve adeta sis bulutları dağılınca gerçek ortaya çıktı. Şamdanlar, tavan, merdivenler... Mermi izi yoktu. Hırsızlar kurusıkı silahlar ile dehşet saçmıştı.
Hikaye kısa süre içinde bir efsaneye dönüştü ve olay 1996'da Guinness Rekorlar Kitabı'na tarihteki en pahalı mücevher soygunu olarak geçti. Ancak olayın efsaneye dönüşmesinde soygunun Alfred Hitchcock'un 1955 tarihli Kelepçeli Aşık (To Catch a Thief) filmiyle gösterdiği benzerlikler rol oynamıştı.
Filmde Grace Kelly, Carlton'da kaldığı sırada, Cary Grant'in canlandırdığı usta bir mücevher hırsızına aşık olan bir zengin mirasçıyı canlandırıyordu. Tesadüf ki 1955 Cannes Film Festivali'nde Grace Kelly, Carlton'da konakladığı sırada Monaco Prensi III. Rainier'e aşık olmuştu.
DÜŞE KALKA...
Tuhaf bir şekilde, 1994 hırsızlığıyla ilgili hiçbir kayıt bulunamıyor: gazete kupürleri, polis raporları veya otel kayıtları yok. Guinness de birkaç yıldır yayınladıkları hikayenin arka planı olmadığını kabul ediyor.
2013'te ise yine Carlton'da bu kez tek başına siyah bandanalı ve şapkalı bir hırsız, elinde silahıyla bahçeden giriş yaptı. Direkt olarak Özbek milyarder Lev Leviev'in otelde sergilenen elmas koleksiyonuna gitti ve bir dakikadan kısa bir sürede 90 milyon Pound değerinde elmas topladı.
Soyguncu kaçmaya çalıştığı sırada düştü, çantasından elmaslar saçıldı ancak büyük bir kısmını toplamayı başardı ve kayıplara karıştı. Soyguncunun düşmesi haricinde tamamen proesyonel hareket etmesi, Leviev'in sergi hakkında polise güvenlik sağlaması için haber vermemiş olması dikkat çekti. Garip bir tesadüf ki Interpol suçu Peter Sellers'ın oynadığı ve sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden biri olan Pembe Panter'den esinlenen Pink Panthers adlı çetenin işlediğini düşünüyor.
GALA ESNASINDA FİLMİN ADETA KOPYASI!
2013'te ise Sofia Coppola'nın Pırıltılı Hayatlar adlı filminin Cannes galası esnasında Novotel otelinin bir odasından yaklaşık 2 milyon Pound değerinde mücevher çalındı. Film, ünlülerin katıldıkları festivalleri tespit edip, evlerinden pahalı kıyafetlerini, çantalarını ve ayakkabılarını çalan bir grup genç kızın hikayesini anlatıyor.
2002'de ise BBC'nin sunucuları Susannah Constantine ve Trinny Woodall, uyudukları esnada soyguna uğradılar. İki ismin mücevherleri, kredi kartları ve taşıdıkları nakit paralar çalındı.
metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr
Kaynak: Haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The Telegraph'ta yayınlanan "How not to catch a thief: the glamorous history of Cannes jewellery heists" başlıklı makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel