Biden ve Macron dostluk pozları verdi... ABD-Fransa ilişkileri nasıl bozuldu, nasıl toparlandı?

ABD ile Fransa arasında geçen yıl iyice gerilen ilişkiler toparlandı, Macron'la Biden dostluk pozları verdi. Çok değil, 14 ay önce Fransa'nın ABD'nin telefonlarına çıkmadığı iddia ediliyordu. Peki ABD-Fransa ilişkilerini bu kadar kısa sürede tedavi eden unsurlar neler?

Son Güncelleme:

ABD tarihinin en yaşlı başkanı Joe Biden, Fransa tarihinin en genç cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u Beyaz Saray'da ağırladı. 29 Kasım-1 Aralık günlerinde ABD'de bulunan Macron, Biden'ın başkanlığı döneminde ABD'ye ilk "devlet ziyareti" gerçekleştiren ülke lideri oldu. Görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşı, artan enerji fiyatları, Çin, iklim krizi ve ABD ile AB arasında gerginleşen ticari ilişkiler ele alındı.

Ziyaretin ardından yapılan açıklamalarda, Ukrayna'ya yardımların süreceği vurgusu yapıldı. Ancak ziyaretin en önemli nedenlerinden biri de Biden'ın Ağustos ayında imzaladığı Enflasyonu Düşürme Yasası'ydı.

ABD yönetimi, ülkeyi enerji fiyatlarındaki enflasyona karşı korumak ve fosil yakıt kullanımını azaltmak amacıyla çevreci işletmelere 356 milyar euro vergi indirimi ve sübvansiyon sunmayı planlıyor. Ancak AB bu politikayı korumacı ve ayrımcı olarak nitelendirirken, yasanın AB'nin değerli yatırımlarına zarar vereceğini de öne sürüyor. Macron görüşmede yasayı “aşırı agresif” olarak yorumladı; Biden ise, uzlaşmacı bir üslup kullandı ve politikada "ince ayarlar" yapmayı kabul etti.

GERGİNLİKTEN DOSTLUĞA...

Eylül 2021'de Avustralya, ABD ve Birleşik Krallık arasında AUKUS güvenlik paktı imzalanmasının ardından Avustralya, Fransa'yla yaptığı milyarlarca euro'luk nükleer denizaltı anlaşmasını bozmuştu. Bunun üzerine Fransa çok sert tepki vermiş ve Fransa-ABD ilişkileri gerilmişti. Fakat olayın ardından Rusya-Ukrayna savaşı gibi sorunlar patlak verdi ve gelinen noktada Biden ile Macron, Beyaz Saray'da dostluk pozları verdi. Ziyaret kapsamında "iki tarafın 200 yıldan uzun bir geçmişi bulunan tarihi dostluğunun kutlandığı" ifade edildi.

Macron'un devlet ziyareti onuruna düzenlenen akşam yemeğinden bir görüntü. Fotoğraf: Reuters

Biden, kendisine Macron'un neden davet edildiği sorulduğunda, “Çünkü o benim dostum” cevabını verirken Macron da Biden'a “Sevgili Joe” diye hitap etti. Peki ne oldu da ABD-Fransa ilişkileri bu kadar kısa sürede iyileşti?

Emekli Paris Büyükelçisi Uluç Özülker ziyareti değerlendirmeye Fransa'nın durumunu açıklayarak başlıyor. Özülker, Batı camiasından bakıldığında Macron'un geçmişte çok olumsuz tutum sergileyen bir lider olarak göründüğüne işaret ediyor.

Macron'un NATO için “Beyin ölümü gerçekleşti” ifadesini kullandığını hatırlatan Özülker, Fransız liderin AB'de de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile yapmış olduğu son görüşmede anlaşamadığını belirtiyor. “En azından AB'nin iki lokomotifi arasında ciddi görüş farklılıklarının olabildiği hususu ortaya çıktı” diyen Özülker, Fransa'nın Çin ve Ukrayna konusunda da ABD ile tam örtüşmeyen bir tutum içerisinde olduğunun altını çiziyor.

“Bu çerçevede Macron, Batı camiasında aykırı düşmüş bir kişi. Ayrıca, Rusya'da da bir arabuluculuk üstlenebilir miyim diye baktı ama bu rolü de Cumhurbaşkanımıza kaptırdı. Ukrayna sorunundaki tutumu başarı olarak nitelendirilemeyecek bir noktaya taşındı” diyen Özülker, bütün bunlar değerlendirildiğinde Macron'un sıkıntılı bir noktada bulunduğunun görüldüğünü belirtiyor.

Özülker, açıklamasını şöyle sürdürüyor:

“Macron'un içeride de çok ciddi sorunları mevcut. Enflasyonun önüne geçemediler, doğal gaz meselesinden dolayı da farklı bir tutum içine girmek zorunda kaldı. Halkla da tam manasıyla anlaşabildiği bir noktada değil. Bu koşullar altında ABD ile ilişkilerini sıcaklaştırmak ve karşılıklı anlayış birliği sağlayabilmek Macron için önem arz ediyor. Ara seçimlerde Biden'ın partisi Demokratlar başarılı olmasaydı Macron bu atılımını yapmayabilirdi.”

Carnegie Vakfı Amerikan Siyaset Yönetimi Programı Başkanı Christopher S. Chivvis ise, görüşmeyi ABD açısından değerlendiriyor. Chivvis, Macron'un Rusya, NATO ve ticaret gibi meselelerde Amerikan tarafını “çileden çıkardığını” ancak Washington'un aklından geçenleri söyleyen bir müttefike sahip olmanın değerini kabul etmesi gerektiğini kaydediyor. Fransa'nın küresel niyetlerinin ve stratejik bakış açılarının ABD için büyük önem taşıdığını vurgulayan Chivvis, sözlerine şu şekilde devam ediyor:

“Macron'un Fransa ve ABD'nin çıkarlarının çatıştığını dile getirmesi belki sinir bozucu olabilir ama bu, savunma için para harcamaya gönüllü bir müttefike sahip olmanın bir bedeli. Bu müttefik ayrıca, iklim mesesinde küresel liderlik öneren, Çin'in pozisyonun doğurduğu meydan okumaları anlayan, hukukun üstünlüğünü destekleyen, BM Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi olan, nükleer silaha ve ABD ile aynı temel siyasi değerlere sahip bir müttefik...”

 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber