Biden ile Putin'in görüşmeleri neden kaçınılmaz? 'Katil' demiş olsa da...
ABD ve Rusya'nın (hatta geçmişte SSCB'nin) liderleri İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilişkileri ne kadar gergin ve mesafeli olursa olsun bir araya geliyor. Trump'ın dış politika izlerini silmeye çalışan Biden da Putin'e katil demesine rağmen Rus liderle buluşmak zorunda. Peki neden?
İkinci Dünya Savaşı geride kaldığından beri bir araya geldikleri her an, bir araya gelme ihtimalleri her doğduğunda hatta neredeyse isimlerinin aynı cümlede geçtiği her konuşma merak uyandırıyor. Elbette ABD'nin ve Rusya'nın (tabii ki daha önce Sovyetler Birliği'nin) liderlerinden söz ediyoruz. Soğuk Savaş'tan beri iki ülkenin arası gerildiğinde de iki ülke yakınlaştığında da bu dünyanın bir numaralı makro gündemi oluyor aslında.
İki ülkenin liderleri son olarak 30 Aralık'ta 50 dakika süren bir telefon gelişmesinde bir araya geldi. Şu sıralar ABD ve Rusya'nın üzerine müzakere ettikleri konuların başında ise Ukrayna geliyor.
ABD tarafı görüşme sonrası yaptığı açıklamada “Başkan Biden, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda ABD ile müttefiklerinin kararlı bir şekilde karşılık vereceğini açıkça dile getirdi” ifadelerine yer verdi.
Kremlin'de ise Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov görüşmeye dair açıklamalarda bulunurken mesele üzerine net bir mesaj verildiğini aktardı:
“Biden, Ukrayna sınırında gerilimin artması durumunda, Batı ülkelerinin Rusya'ya karşı ekonomik, finansal ve askeri alanda geniş çaplı yaptırım uygulayacağına dikkat çekti. Ancak Putin, buna tepki vererek, Batı'nın yaptırım uygulamayı kararlaştırmasının, iki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen kopmasına yol açabileceğini ve Rusya'nın Batı ile ilişkilerine ciddi şekilde zarar vereceğini söyledi. Putin, bunun büyük bir hata olacağını belirtti. Bu tür hatalar son 30 yılda çokça yapıldı. Bu nedenle, daha fazla hata yapılmaması gerekiyor.”
BIDEN MESAFE KOYSA DA...
Karşılıklı sert mesajlar verilirken tansiyonun yüksek olduğu da aşikar. Ancak görüşmede dikkat çeken detaylardan biri de aslında görüşmenin kendisi. Zira göreve geldiği ilk günden bu yana Donald Trump'ın dış politikasının izlerini silmeye çalışan Biden, Trump'ın arasının çok iyi olduğu liderlerden biri olan Putin'le bir şekilde bir araya gelmek zorunda kalıyor!
Zira 17 Mart'ta Putin hakkında “O bir katil” ifadesini kullanan ve Putin'in 2020 ABD seçimlerine müdahale etmesinin bedelini ödeyeceğini ifade eden Biden mesafeyi net bir şekilde ortaya koymaya çalışmış ancak 16 Haziran'da Cenevre'de buluşmak zorunda kalmıştı.
Daha sonra 28 Kasım 2021'de ABD'nin Ocak 2022'nin sonuna kadar 27 Rus diplomatik personelini sınır dışı edecek olmasıyla 1 Aralık'ta Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova'da üç yıldan fazla süredir çalışan ABD'li diplomatlara ülkeyi 31 Ocak 2022'ye kadar terk etmelerini söylemişti.
Bunun ardından ikili önce 7 Aralık'ta 2 saat 1 dakika süren bir video konferansta daha sonra da 30 Aralık'ta 50 dakika süren uzun bir telefon görüşmesiyle bir araya geldi. Aslında bu iki başkanın oldukça sık bir araya geldiği anlamına da geliyor.
Peki iki ülkenin başkanlarının sık görüştükleri başka dönemler var mıydı? Veya kritik görüşmeler nelerdi?
TARİH YAZILDI!
Kronolojik olarak gidersek Stalin ve Franklin D. Roosevelt akıllara geliyor. İkili elbette sık sık görüşmüyordu ancak Winston Churchill, FDR ve Stalin'in bir araya geldiği 1943 tarihli Tahran Konferansı ve bir ABD başkanının ilk Sovyetler Birliği ziyareti olan 1945 tarihli Yalta Konferansı tarihte yerini aldı.
Bir başka kritik görüşme ise 1961'de tankların burun buruna geldiği Berlin Krizi ve nükleer savaşın eşiğinden dönülen ve ABD'nin fiyaskosuyla sonuçlanan Domuzlar Körfezi Çıkarması sonrasında olmuştu. John F. Kennedy ve Nikita Kruşçev, Viyana'da bir araya gelmişti.
En sık ve en kritik görüşmeler ise Ronald Reagan ve Mihail Gorbaçov arasında gerçekleşti. İkili Soğuk Savaşı noktaladı, Gorbaçov'un perestroika (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) adını verdiği reformların ardından süreç Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla tamamlandı.
Rusya Federasyonu döneminde ise Putin öncesinde Boris Yeltsin ile Bill Clinton'ın kişisel olarak sıcak yürüttükleri ilişki; NATO'nun Demir Perde ülkelerine yayılması, Kosova Savaşı ve Çeçenistan meselesi ile ciddi biçimde gerilmişti.
BULUŞMALAR KAÇINILMAZ
Putin ise şu ana kadar George W. Bush, Barack Obama, Donald Trump ve son olarak Joe Biden ile çalıştı. Araya giren iki yıllık Dmitri Medvedev döneminde “yeniden başlangıç” vurgusu yapılmış ancak Putin'in dönüşü ve Suriye meselesi ile ilişkiler yeniden gergin bir seviyeye tırmanmıştı.
Biden'ın ilk dış ziyaretini Japonya'ya yapması ve Putin hakkındaki sözleri ABD'nin eksen değiştirme çabası olarak adlandırılsa da yukarıdaki buluşmalar ve çok daha fazlası iki ülkenin liderler seviyesinde teması koparması gibi bir ihtimalin bulunmadığını açıkça gösteriyor...
*Ek kaynaklar: NPR (U.S.-Russia Summits, From Gravely Serious To Absurdly Comical), CNN (When US presidents met Russian leaders), The New York Times (Putin Warns Biden of ‘Complete Rupture’ of U.S.-Russia Relationship Over Ukraine)
Kaynak: Web Özel