Beyaz Baretliler'den eski ajan hakkında şaşırtan açıklama!

Beyaz Baretliler'in (White Helmets) yöneticisi Raed Al Saleh, İstanbul'da yaşadığı evin önünde ölü bulunan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier hakkında şaşırtan bir açıklamada bulundu: Kurucumuz değildi.

Son Güncelleme:

Dünya kamuoyunun Suriye iç savaşındaki insani yardım faaliyetleriyle tanıdığı 'Beyaz Baretliler'in (White Helmets) yöneticisi Raed Al Saleh, İstanbul'da yaşadığı evin önünde ölü bulunan eski İngiliz istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in, 'Beyaz Baretliler'in kurucusu ve CEO'su olduğu iddialarını reddederek "James, kurucumuz da eğitimcimiz de değildi. 'Beyaz Baretliler'i destekleyen 'Mayday'in CEO'suydu. 'Beyaz Baretliler'in kurucusu bir kişi değil bir grup insandır. James'i kişisel olarak tanırdım ve ölümü hepimizi çok üzdü" dedi.

Raed Al Saleh, 'Beyaz Baretliler'in nasıl kurulduğunu ve kimlerden oluştuğunu anlattı. 'Beyaz Baretliler'in sivillere yardım için kurulduğunu belirten Saleh, "'Beyaz Baretliler', çatışma alanlarında geride kalan ve herhangi bir devlet desteği olmayan sivillere, ihtiyaç duydukları hizmeti sağlayan insani yardım organizasyonu. 'Beyaz Baretliler', 2012 yılında öğretmenler, itfaiyeciler, doktorlar ve bunun gibi meslek gruplarından oluşan bir grup insan tarafından sivillere yardım etmek için kuruldu. 2014 yılında birçok köyde ve şehirde hizmet veriyorduk. Ayrıca yine 2014 yılında Türkiye'de ilk eğitimimizi aldık. Aynı zamanda 'Mayday' gibi başka organizasyonlardan da destek almaya başladık" diye konuştu.

'JAMES'İN BİZİ YÖNLENDİRİCİ ETKİSİ OLMADI' 

James Gustaf Edward Le Mesurier'in, 'Beyaz Baretliler'in kurucusu ve eğitimcisi olduğu iddialarını reddeden Saleh, "'Beyaz Baretliler'in kurucusu bir insan değil bir grup insandır. James'i tabi ki tanıyordum; çünkü partner organizasyonu yönetiyordu. James'in 'Beyaz Baretliler'i yönlendirici bir etkisi olmadı, bizim toplantılarımıza katılmadı. 'Mayday' ile 'Beyaz Baretliler' arasındaki toplantılara katıldı. Sosyal medya hesaplarında 'Beyaz Baretliler' ile ilgili paylaşımlarını ise bizi destekleyen bir insan olduğu için normal karşılıyorum" dedi.  

'ESKİ İSTİHBARATÇI OLDUĞUNU BİLİYORDUM' 

Eskiden İngiliz istihbarat subayı olduğunu bildiği James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümü nedeniyle üzgün olduğunu belirten Saleh, "Kendisini kaybettiğimiz için çok üzgünüz, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı dileriz" diye konuştu.  

'REJİM VE RUSYA, BİZDEN NEFRET EDİYOR' 

Raed Al Saleh, Rus medyasında ve Suriye rejiminin açıklamalarında, 'Beyaz Baretliler' ile ilgili 'terör organizasyonu' suçlaması yapılmasını ise şöyle değerlendirdi: 

"Rusya ve Suriye rejimi hakkımızda böyle söyleyecek; çünkü bizden nefret ediyorlar. Sahadaki ekiplerimize her gün saldırıyorlar. Saldırıyorlar; çünkü sivillere yardım etmemizi engellemeye çalışıyorlar. Ayrıca Suriye halkına karşı işlenen suçlara tanıklık etmemizi istemiyorlar. Sivillere karşı her çeşit silahı kullanıyorlar. 'Biz bir insanı kurtarırsan tüm insanlığı kurtarırsın' düşüncesine inanıyoruz. Biz de bu amaca kendimizi adadık, ulaşabildiğimiz her yerde sivillere destek vermeye devam edeceğiz."

ONLARCA KARGO GELDİ, EŞİ EMANETLERİNİ ALMADI

Tophane, Ali Paşa Medresesi Sokak'taki evinde eşi Emma Winberg ile kalan Beyaz Baretliler'in kurucusu James Gustaf Edward Le Mesurier geçtiğimiz hafta pazartesi günü sabah saat 05.25'te üçüncü kattan düşerek hayatını kaybetti. Emma Winberg emniyet ifadesinde "Saat 02.30'da eşim uyku ilacı alarak uyudu. Ben 04.30'a kadar ayaktaydım. Eşim de uyandı. Bana da uyku ilacı verdi. Sonra uyuduk" demişti. Ancak Winberg'in ifadesinin aksine Le Mesurier'in üzerinde beyaz keten gömlek, kum rengi kanvas pantolon bulunuyordu. Bu çelişkilerin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Le Mesurier'in eşi Emma Winberg hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Emma Winberg yasak nedeniyle Le Mesurier'in Londra'ya gönderilen cenazesiyle birlikte gidemedi.

Le Mesurier'in hayatını kaybettiği gün üzerinde olan yüzüğü, saati ve bir miktar parası polisler tarafından emanete alındı. İncelemelerin tamamlanmasının ardından Emma Winberg'i arayan polis ekipleri, karakol emanetindeki eşyaları teslim edebileceklerini söyledi. Ancak Emma Winberg 'can güvenliğini' gerekçe göstererek bir haftadır karakola gidip eşyaları teslim almadı.

Karaköy'deki binaya son bir haftada onlarca kargo geldi. Bina kapısının mühürlü olduğunu gören kargo görevlileri teslimat yapamadan geri döndü. Dün de bir kargo firması, Le Mesurier'in hayatını kaybettiği binaya dört adet kargo getirdi. Mary Salvatore adına gelen dört kargo, binada kimsenin bulunmaması nedeniyle görevliler tarafından geri götürüldü.

GİZEMLİ MENDİLCİ ARANIYOR 

Polis ekipleri evin önünde bir yıl boyunca bekleyen ve olaydan 10 gün önce ortadan kaybolan Suriyeli mendilci Muhammed'i de halen arıyor.

Sonraki Haber