Balkanlar'da korkutan hareketlilik: Savaş rüzgarları...
Kosova, Sırbistan ve Arnavutluk arasında yaşanan etnik gerilimler, Avrupa genelinde büyük bir tedirginlik yaratıyor. Sırbistan ve Kosova gerildi, Arnavutluk müdahil oldu... AB ve Rusya'nın da devreye girdiği sürecin detayları geçmişe dayanmakta.
Balkanlarda korkulan tartışmalar ve etnik gerilimler yeniden tırmanıyor. İki ucunda Sırbistan ve Arnavutluk'un yer aldığı ortada da Kosova'nın kaldığı mevcut düzlemde münakaşa yaratan söylemler de endişeyi beslemekte. Arnavutluk'ta 25 Nisan'da yapılan seçimden galip ayrılan ve 17 Eylül'de kurduğu hükümet güvenoyu alan Başbakan Edi Rama'nın sözleri bölgede soğuk rüzgarlar estirdi:
“Arnavutluk ve Kosova’nın cumhurbaşkanı olmak mı? Böyle bir planım yok. Fakat Arnavutluk ve Kosova’nın nihai birleşmesi hedefim.”
Peki neler oldu da Edi Rama böyle bir ihtimali ve hedefi dile getirdi? Öncelikle girişte bahsettiğimiz düzlemde Kosova'nın tam da merkezde olduğunu söylerken ülkenin, ortanın Arnavutluk'a yakın tarafında durduğunu vurgulamak gerekiyor.
'BÜYÜK ARNAVUTLUK' ÜLKÜSÜ...
Arnavut milliyetçiler, 2008'de Sırbistan'dan ayrılarak tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova ile birleşme hayali kuruyorlar. “Büyük Arnavutluk” ülküsü denen bu düşünce, Balkanlar'daki Arnavutların tek bir ülke çatısı altında toplanmasını arzulamakta.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, 1941'de Mussolini yönetimindeki İtalya'nın verdiği ultimatomla, Faşist İtalya'nın himayesi altında Mihver Devletleri'ne katılan ve Yugoslavya'ya saldıran Arnavutluk; savaş boyunca şimdiki Kosova'nın -hala Sırpların çoğunlukta olduğu en kuzeyi dışında- neredeyse tamamına, Sırbistan'ın güneybatısına, Karadağ'ın en doğusuna ve Bulgaristan'ın en batısına hakim olmuştu.
Bununla birlikte Kosova'nın resmi dilinin Arnavutça, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 92'sinin de Arnavut olduğunu vurgulamakta fayda var. Araştırmalar bu etnik oransızlıkta İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan bu sürecin etkisi olduğunu gösteriyor.
PLAKA KRİZİ
Günümüzdeki tartışmaların fitilini ateşleyen ise plaka krizi oldu. Kosova, 20 Eylül'de Sırbistan plakalı araçların sınırdan geçişlerine izin vermemiş ve ülkeye giren araçlara geçici Kosova plakası verilmişti.
İki ülke arasında 2016'da imzalanan serbest trafik dolaşımı anlaşması ise 15 Eylül'de sona ermişti. Kosova cephesi uygulamayı söz konusu anlaşmanın sona ermesine bağlarken Sırbistan cephesi ise bunu ciddi bir provokasyon olarak gördü.
AB ARACILIK YAPTI
Sırbistan, Kosova sınırına asker yığdı, tansiyon bir anda yükselince devreye AB girdi. Bölgede istikrar isteyen AB, 2011'de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci'nde arabuluculuk yapıyor. Sürecin sonunda Sırbistan'ın Kosova'yı “tanıması” amaçlanıyor ancak bu tarz gelişmelerin diyaloğu baltaladığı da aşikar.
Konuya Arnavutluk Başbakanı Rama tarafından getirilen yorum suları daha ısıtırken bu müdahaleye bambaşka bir aktör cevap verdi: Rusya!
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, “Arnavutluk Başbakanı Rama’nın Arnavutluk ile Kosova’nın birleştirilmesi hakkındaki sözlerini kesinlikle kabul edilemez görüyoruz” dedi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1244 sayılı kararına atıfta bulundu:
“Kosova’da istikrarla ilgili temel oluşturan belgenin ihlalinin bir Balkan ülkesinin liderinin siyasi kariyerinin başlıca amacı olarak açıklanması da özellikle tuhaf.”
KOSOVA SAVAŞI SONRASINDA...
Söz konusu kararla 1998-1999 Kosova Savaşı'nın ardından “Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu” kurulmuştu. Misyonun amacı “Kosova vatandaşlarının barışçıl ve normal yaşam şartlarında yaşaması ve Balkanlar'ın batısında bölgesel istikrarın geliştirmesine yardımcı olmaktır” sözleriyle kayıtlara geçti.
Plaka krizi AB'nin müdahalesiyle yatışırken 13 Ekim'de tansiyon yeniden yükseldi. Sırpların yoğunlukta yaşadığı Mitroviça'da özel kuvvet polisleriyle Sırp gruplar arasında çatışma yaşandı. Priştine Hükümeti, kaçakçılara yönelik baskınlar yapıldığını öne sürdü.
Çatışmalarda yaralananlar olurken Kosova polisinin Sırp sivillere müdahalesi de tartışma yarattı. Bunun üzerine Sırbistan'ın tepkisi ise çok sert oldu:
“NATO Kosova Gücü (KFOR) Sırpları korumaya hazır değilse adım atacak olanlar var.”
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ise polisin operasyonu hakkında “Suçun etnik kökeni yoktur ve yaşananları belirli etnik gruplarla yanlış bir şekilde ilişkilendirmek, sadece gerilimi artırmaya hizmet edeceğinden son derece sorumsuzdur. Operasyona karşı olan herkes organize suçtan yanadır ve AB hukukun üstünlüğü değerlerine aykırıdır” ifadelerini kullandı.
*VOA, Sputnik, Euronews, BM, AA, BBC
Kaynak: Web Özel