Avrupa'nın Rus petrolü hamlesinden ne anlamalıyız?

Avrupa Birliği, Rusya'dan bölgeye gelen petrolün yüzde 90'ına ambargo kararı aldı. Üç ülke Rus petrolü almaya devam edebilecek. Savaşın başından bu yana Avrupa Birliği'nin en sert yaptırımlarından birinden ne anlamalıyız? Avrupa ne kadar Rus petrolü tüketiyor?

Son Güncelleme:

Avrupa Birliği, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden üç aylık süre geçmesinin ardından, Rusya’ya karşı en güçlü yaptırımlardan birini uygulamak üzere anlaştı. Birliğe Rusya’dan yapılacak petrol ithalatının yüzde 90’ı yıl sonuna kadar kesilecek. Rus boru hatlarıyla kıtaya sağlanmaya devam edilecek yüzde 10’luk petrol için ise ileriki zamanlarda tekrar değerlendirme yapılacak.

Rusya’dan Avrupa’ya gelen petrolün üçte ikisi deniz yoluyla kıtaya ulaşıyor. Geri kalan üçte biri ise Druzhba petrol boru hattı ile kıtaya geliyor. Bu hattın kuzey kısmı Polonya ve Almanya, güney kısmı ise Macaristan ve Slovakya’ya petrol sağlıyor. Polonya ve Almanya, Rusya’dan bu hat vasıtası ile petrol almayacaklarını ifade ettiler.

Her ülke Rusya’ya karşı enerji yaptırımlarını karşılayabilecek durumda değil. Macaristan, Slovakya ve Çekya’ya Rusya’dan petrol ithalatına devam etmeleri için Avrupa Birliği tarafından ek süre tanındı. Avrupa Birliği petrol ihtiyacının yüzde 25’ini, doğalgaz ihtiyacının ise yüzde 41’ini Rusya’dan sağlıyor.

AB toplantısı sonrasında ülkenin en büyük bankası Sberbank’ın da SWIFT sisteminden çıkarılmasına karar verildi. Macaristan, kendisi Rus petrolünü almaya devam etse bile AB kararının ardından Rusya’dan petrol alamayacağından endişeli. Ülke geçen günlerde benzin istasyonlarından sadece Macaristan plakalı otomobillerin akaryakıt alabileceği bir düzenleme yapmıştı.

'ENERJİ SATIŞINDAN GÜNDE 1 MİLYAR EURO'

AB toplantısına video konferans yolu ile bağlanan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, AB ülkelerine yaptırımlar karşısında daha cesur olmaları telkininde bulunurken, “Neden Rusya’ya bağımlısınız, Rusya size bağımlı olmalı. Hala enerji satışından günde 1 milyar euro kazanıyorlar” ifadelerini kullandı. Birlik ayrıca Ukrayna’ya yeni bir yardım paketi üzerinde uzlaşırken, ülkedeki devlet memurlarının maaşlarının iki ay daha ödenebilmesini sağlayacak.

Rusya halihazırda Bulgaristan’a doğalgaz akışını kesmişti, ülke şimdi Rusya’dan da petrol alamayacak olmaktan endişeli.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de Rusya'ya petrol ambargosunun görüşüldüğü AB liderler zirvesine katıldı. Fotoğraf: Reuters

MACARİSTAN'IN İHTİYAÇLARI VAR

Macaristan, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başından beri yaptırımlara güçlü bir şekilde katılamayacağını ifade ediyor. Ülke enerji olarak Rusya’ya bağımlı olduğunun altını çizerken, bu bağımlılığı azaltmak için AB’den fon talep ediyor ve enerji altyapısını yenilemek istiyor.

Avrupa Birliği ülkeleri Rusya’ya Ukrayna işgalinin başladığı 24 Şubat tarihinden bu yana petrol için Rusya’ya 30 milyar euro ödeme yaptı. Günlük 4.7 milyon varil petrol üretimi yapan Rusya, bu miktarın yarısını Avrupa Birliği’ne gönderiyor.

'RUSYA BU PETROLÜ HER HALÜKARDA SATACAK'

BOTAŞ Doğalgaz Eski Daire Başkanı ve Enerji Uzmanı Ali Arif Aktürk'e göre; AB'nin temelli olarak Rus petrolünden vazgeçmesi zor. Aktürk Rusya'nın ürettiği petrol varilinin Avrupa kaynaklı azalması durumunda fiyatların yükseleceğini belirtiyor. Aktürk, "Rusya her halükarda bu petrolü satacak. Üçüncü ülkeler üzerinden harmanlanarak İtalya, Fransa'nın alacağını düşünüyorum. Avrupa Birliği, Rus petrolünü şu ya da bu şekilde almaya devam edecek" demekte.

Slovakya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin coğrafi konumları sebebiyle petrol arzı için süre aldıklarını düşünen Aktürk, "Bu üç ülke Avrupa'nın ortasında, arz için başka fırsatları yok. Limanları yok, boru hattıyla tedarik yapmak zorundalar. Avrupa'nın ortasında sıkışmış üç ülkede de durum tespiti yapılmış ve Rus petrolü dışında şanslarının olmadığını görmüşler. Aynı durum Rusya'dan gaz ithalatında da olacak vazgeçme lüksleri yok" değerlendirmesinde bulundu.

'AB YAPAR ANCAK MALİYETİ OLUR!'

Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emirhan Göral ise "AB'nin, Rusya'ya karşı yaptırımlarda en zorlandığı alan enerji alanı" diyor ve şöyle ekliyor:

"AB bu ambargoyu yapabilir ancak bunun bir maliyeti olur. En basit mantıkla talep yükselir, arz azalırsa fiyat artar. Bu sebeple ABD, Suudi Arabistan'la temaslarda bulunarak petrol arzının artırılması için uğraşıyor; bu noktada Venezuela'ya uygulanan yaptırımlar dahi gevşetilebilir."

Doç. Dr. Göral'a göre AB'nin bunu uzun vadeli olarak uygulayıp uygulayamayacağını, ABD'nin desteğiyle sağlanacak alternatifler belirleyecek. Doç. Dr. Göral ayrıca halka yansıyan zamlar nedeniyle enerji yaptırımlarını sosyal olarak sürdürmenin mümkün olmadığını ifade ediyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber