Arnavutluk-İran ilişkileri geriliyor | Siber saldırının ardında ne var?

Arnavutluk, 15 Temmuz'da hükümetin resmi web sitelerine düzenlenen siber saldırıdan ötürü İran'ı sorumlu tuttu ve İran ile diplomatik ilişkileri kesti. İki ülkenin ilişkilerinin bu noktaya gelmesinde Arnavutluk'ta bulunan İranlı muhalif gruplar büyük rol oynuyor.

Son Güncelleme:

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, 7 Eylül'de kameraların karşısına geçti ve Temmuz'da ülkesinin resmi kurumlarının web sitelerine düzenlenen siber saldırıyla ilgili bir konuşma yaptı. Konuşmada, Rama'nın ses tonu sert, suçlamaları net, açıkladığı karar ise şaşırtıcıydı. Arnavut Başbakan, ülkesinin İran'la diplomatik ilişkileri kestiğini ve İran'ın Tiran Büyükelçiliği'nde görevli diplomatların 24 saat içinde Arnavutluk'u terk etmesi gerektiğini duyurdu.

Meselenin ciddiyetini anlamak için Temmuz ayında düzenlenen büyük siber saldırıya dönmek gerekiyor. 15 Temmuz'da bir fidye yazılım tarafından düzenlenen siber saldırıdan ötürü, Arnavut devlet memurlarının hükümetin bilgisayar sistemleriyle bağlantısı kesildi. Saldırganlar, sistemdeki verilere ulaşımı engelliyor ve veriler için fidye talep ediyordu. Edi Rama konuşmasında, saldırının Arnavutluk Cumhuriyeti hükümetinin dijital altyapısını yok etmeyi, kamusal hizmeti felç etmeyi, veriler ile hükümet sistemlerinin iletişimini hack'lemeyi amaçladığını belirtti.

Fidye yazılım, internet korsanları tarafından yönetiliyordu. Edi Rama, saldırının bireysel bir adım ya da bağımsız siber suçlular tarafından gerçekleştirilen bir eylem olmadığını dile getirdi. Rama, “Saldırı bir devlet tarafından gerçekleştirildi. Yürüttüğümüz soruşturmalar neticesinde, ülkemize gerçekleştirilen saldırının İran İslam Cumhuriyeti tarafından düzenlendiğine ve desteklendiğine dair inkar edilemez kanıtlar elde ettik” diye konuştu.

Saldırıda kullanılan yazılım, Mandiant isimli ABD'li yetkililere yakın bir şirket tarafından analiz edildi ve bir mesaj barındırdığı keşfedildi. Mesajda, “Vergilerimiz neden Dıraç'taki teröristlerin çıkarı için kullanılıyor?” deniyordu.

TAHRAN MUHALİFLERİNİN ARNAVUTLUK'TAKİ VARLIĞI

Mesajda, Arnavutluk'un ikinci büyük şehri Dıraç'ın isminin geçmesi tesadüf değil. Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ), merkezi Dıraç'ta bulunan bir grup ve Tahran yönetimi tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Örgütün bazı üyeleri 2013'te BM ve ABD'nin talebi üzerine Arnavutluk'a sığınmacı olarak kabul edildi. Örgüt, Temmuz sonunda kentte büyük bir toplantı düzenlemeyi planlıyordu. Arnavut yetkililer toplantıyı güvenlik gerekçesiyle iptal etmişti. Siber saldırı, toplantının iptalinin ardında yer alan gerekçelerden biri olarak açıklanmamıştı.

Siber saldırı ile HMÖ'nün düzenlemeyi planladığı büyük toplantının tarihlerinin yakınlığının ve bazı belirgin teknik unsurların, dikkatlerin Tahran'a dönmesine neden olduğuna işaret ediliyor. Mandiant'ın Ağustos başında yaptığı açıklamaya göre, Arnavutluk'a saldıran korsanlar geçmişte Tahran'daki rejim muhalefetine yakın grupları da hedef almıştı. Açıklamada, bu durumun da saldırıyı düzenleyen grubun İranlı olabileceğine dair şüpheleri arttırdığı belirtilmişti. HMÖ, daha önce de İranlı hacker'ların hedefi olmuştu.

Arnavutluk geçtiğimiz yıllarda da iki İranlı diplomatı, ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle sınır dışı etmişti. Fakat diplomatik ilişkilerin kesilmesi, iki ülke arasındaki gerginliği yeni bir seviyeye çıkarıyor.

Saldırı sonrasında Arnavutluk'a NATO'dan destek geldi. ABD'den yapılan açıklamada ise, NATO üyesi bir müttefike yönelik gerçekleştirilen “eşi görülmemiş” bu siber saldırının kesin bir dille kınandığı kaydedildi ve saldırıdan İran'ın sorumlu olduğu vurgulandı.

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI EKSENİNDE NATO-İRAN İLİŞKİLERİ

İran'ın Arnavutluk gibi bir NATO ülkesiyle ilişkilerinin gerginleşmesi, gözlerin yakınlaşan İran-Rusya ilişkilerine dönmesine neden oluyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin ve İranlı mevkidaşı İbrahim Reisi, Temmuz ayında Tahran'da bir araya gelmişti. Fotoğraf: Reuters 

İran, Ukrayna-Rusya savaşında ilk başta sessiz kalsa da sonrasında savaştan ABD'yi sorumlu tutmuştu. İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney, Rusya’nın Ukrayna'ya saldırısıyla ilgili olarak Mart'ta yaptığı açıklamada, “Ukrayna, ABD'nin kriz yaratan politikalarının kurbanı oldu” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya ile İran arasındaki ilişkilerinin derinleşmesinin ABD'yi endişelendirdiği ise bir sır değil. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Temmuz ayında İran'a gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin değerlendirmesinde, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesinin “büyük bir tehdit” olduğunu dile getirmişti. Sullivan, İran'ın Rusya'ya silah desteği sağlayacağı meselesi hakkındaki yorumunda ise, “Rusya'nın İran'la artan ittifakıyla Ukraynalıları öldürmesi, bütün dünyanın büyük bir tehdit olarak görmesi gereken bir şey” demişti.

 Kaynak: Le Monde, Reuters, Euronews, haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber