Amerikan ordusunun sorunu ne? Dünyanın en büyüğü ama...

Amerika Birleşik Devletleri uzun yıllardır dünyanın en büyük askeri gücü. Sonradan katıldığı I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı’nın kaderini değiştiren ABD, daha sonra Soğuk Savaş ve 20. yüzyıldaki diğer denizaşırı operasyonlar ile askeri gücünden söz ettirdi.

ABD yıllardır dünyanın silahlanmaya en çok bütçe ayıran ülkesi. Birleşik Devletler 2021 yılında savunma harcamaları için 801 milyar dolar harcarken Çin, 293 milyar dolar harcadı. Martin Lockheed, Raytheon ve Northrop Grumman gibi şirketler uluslararası savunma sanayiinde büyük bir yer tutuyor.

Bugün ABD’nin ekonomik ve askeri alandaki üstünlüğünü Çin’e kaptırma ihtimali ülke içinde ve dışında tartışılan bir konu. Özellikle bir önceki Başkan Trump zamanında Çin ile girilen bu yarış kamuoyunda daha bir konuşulur olmuştu.

PENTAGON'UN BÜTÇESİ ENFLASYON KARŞISINDA ERİR Mİ?

Washington DC merkezli Cumhuriyetçilere yakın düşünce kuruluşu The Heritage Foundation Amerikan ordusunun fotoğrafını çektiği son raporunda; ülkeyi süper güç yapan, deniz ve hava kuvvetlerinin son yıllarda rakipleri karşısında gerilediği yorumunda bulundu.

Raporda yer alan ifadelere göre ABD ordusunun şu an dünyanın herhangi bir yerinde olan siyasi karışıklığı tek başına askeri bir şekilde çözme kapasitesi tartışmaya açık. Pentagon’a ayrılan bütçenin enflasyon karşısında eriyeceği yorumu yapılıyor.

ABD donanması yıllardır 350 gemiye ulaşma ihtiyacını dile getiriyor ancak 2005 yılında 291 olan savaş gemisi filosu 2020 yılında 296’ya çıkabildi. Çin söz konusu zaman aralığında 216 olan filo sayısını 360’a çıkardı. Bu ülkenin uzun güdümlü füzeler konusundaki teknolojik açığını da kapattığı öne sürülüyor.

FİLONUN ÜÇTE BİRİ BAKIMDA OLABİLİYOR

ABD donanmasında eskiyen gemilerin bakımlarının tershanelerde de büyük yoğunluk oluşturduğu belirtiliyor. Geçen haziran ayında 296 filoluk donanmanın üçte birinin tershanede bakımda olduğu aktarılıyor.

Peki hava kuvvetleri? Bugün dışarıdan bakan bir göz ABD Hava Kuvvetleri’nin zayıf olduğunu düşünmez ancak Heritage Vakfı, ‘zayıf pilot eğitimi’ne vurgu yapıyor. Bugün hava filosunun muhabere ve bombardıman gücü sayıca 80’lerdeki durumdan yüzde 40 daha az.

Türkiye’nin de üreticilerinden olduğu ve haksız bir şekilde programından çıkartıldığı F-35 uçaklarının ana üreticisi Amerikan Martin Lockheed olmasına rağmen, ABD ordusu bu uçaktan yeterli seviyede satın almadı. Hava Kuvvetleri mühimmatının birkaç hafta sürecek bir savaşa yeterli olmadığı ifade ediliyor.

Burada bir parantez açmak gerekirse mühimmat konusunda Almanya’nın da benzer bir çekincesi var. Alman parlamentosunda gündeme gelen bir rapora göre ülkenin topyekun bir savaş durumunda iki gün yetecek cephanesi var. Almanya bu soruna çare bulmak için 100 milyar euroluk devasa bir ek fon oluşturmuş durumda.

Almanya'nın mühimmat sorunu hakkında daha derinlemesine bilgi sahibi olmak için tıklayın.👇

32 YIL HİZMET VEREN UÇAK

Pentagon verilerine göre bugün bir F-16C uçağı ortalama 32 yıl hizmet veriyor. Savaş pilotu bulma konusunda da ülkede sıkıntılar var. Kimi uzmanlara göre bir savaş pilotunun sıkı bir rakiple karşılaşmadan önce ayda 200 saat uçuş gerçekleştirmesi gerekiyor. ABD'nin savaş pilotları 2020’de ayda ortalama 8.7 saat, 2021’de ise ayda ortalama 10 saat uçuş gerçekleştirdi.

Kara ordusunun da sorunları var gibi gözüküyor. Pentagon'un 2022 yılı için 20 bin piyade açığı var. Irak ve Afganistan savaşlarının ABD toplumunda yarattığı izlerin askere alım konusunda kendisini gösterdiği düşünülebilir.

Bazı uzmanlar Pentagon’un 800 milyar dolarlık bütçeyi iyi yönetemediği eleştirilerinde bulunuyor. ABD 80’lerde GSYH’sinin yüzde 5-6’sını savunma harcamalarına ayırırken bugün bu rakam yüzde üç seviyesine kadar düştü.

Raporda ABD’nin elindeki nükleer silah sayısı ve çeşitliliği üzerinde de duruluyor. 1963 yılında 51 farklı nükleer başlığa sahip olan ülkenin bugün 12 farklı nükleer başlığı var. 1967 yılında 31 bin 255 adet nükleer silahı bulunan ABD’nin bugün 3 bin 750 nükleer silahı bulunuyor. Kimi askeri uzmanlar mühimmat sayısının eskisi gibi önemli olmadığını ifade ediyor.

Kaynaklar: The Heritage Foundation, Wall Street Journal, Die Welt, Haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel