Almanya Merkel'den sonra nasıl bir değişimin arifesinde? İklim değişikliği, göçmenler ve bir devrin sonu...

Ve Almanya'da bir dönem bitiyor... Artık Türkiye'nin de yakından tanıdığı bir isim olan Başbakan Angela Merkel 16 yılın sonunda görevini bırakıyor. Merkel sonrası Avrupa nasıl olacak? Ortaya çıkacak yeni Almanya'yı nasıl bir değişim bekliyor?

Son Güncelleme:

Almanya’yı 16 yıldır dengede tutan kadın Angela Merkel gidiyor. Önümüzdeki ay Almanya’da yapılacak olan seçim sadece Avrupa için değil dünya için de çok önemli. ABD’nin ünlü Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın Almanya için "Dünyayı yönetmek için küçük Avrupa için büyük bir ülke" dediği rivayet edilir.

Almanya’nın doğal rakibi İngiltere’nin efsane Başbakanı Margaret Tatcher kıtada güçlü bir Almanya istemediği için Berlin Duvarı’nın yıkılmasını hiç istemezdi. Fransa’yı diplomatik bir dinamoya çevirmek isteyen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Almanya’yı kıtadaki hakimiyet anlamında bir numaralı rakibi olarak görüyor.

2009 Euro Bölgesi ekonomik krizinin ardından Almanya’nın Avrupa’nın lideri olduğu tekrar tescillenmiş oldu. Son 16 yıldır Almanya Merkel’in idaresi altında çok zor zamanlardan geçse de ekonomik bir dev olarak ayakta kaldı. Göç ve entegrasyon politikaları anlamında çok yoğun bir dönem geçiren Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la da en sık görüşen liderlerden biri oldu.

Peki Almanya, Merkel sonrası nasıl bir yola girecek? 2017 seçimlerinde ırkçı parti AfD’nin yükselişi toplumda şok etkisi yaratmıştı. Anketlere göre bu seçimlerde en büyük sıçramayı iklim değişikliği politikalarını odak noktasına koyan Yeşiller hareketi yapacak.

'ABD KARAR ALIYOR BİZ UYGULUYORUZ'

Alman halkı da kendini bir değişimin eşiğinde hissediyor. Bir kere ülkede tarihsel müttefik olan Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı büyük bir antipati oluştu. Trump döneminden miras kalan bu antipati dikkat çekiyor. Geçen günlerde açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas  "ABD karar alıyor, biz uyguluyoruz. Avrupa'nın Washington'a bağımlılığı azaltılmalı" dedi.

Pew Araştırma’nın son anketine göre G-7 ülkeleri arasında Amerikan yönetimine en az sempati ile bakan ülke Almanya. Öte yandan Çin 2016 yılında ABD’yi geçerek Almanya ile en çok ticaret yapan yabancı ülke olmuştu. Amerika Birleşik Devletleri son yıllarda Almanya’yı Çin’e karşı açıktan bir pozisyon almaya zorluyor.

Eğer büyük bir sürpriz olmazsa Yeşillerin lideri Annalena Baerbock Almanya’nın yeni Başbakanı olacak. Yeşiller adına konuşan politikacı Chantal Kopf, “Yeni dönemde dünyada daha aktif olmalıyız” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin veda turuna çıkan Merkel'e çiçek verdi. Fotoğraf: Reuters

‘Alman İmparatorluğu’nun inişi ve çıkışı’ isimli kitabın yazarı Katja Hoyer, “Almanya dünyada büyük bir güç ama hala rolünü tanımlayamadı” diyerek ülkenin hegemon bir karakteri olmamasından bahsediyor.

Almanya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk askeri hamlesini 1999’da Sırbistan’a düzenlenen NATO harekatına katılarak yaptı. Türkiye’nin AB sürecine verdiği destek ile tanınan Gerhard Schröder başbakanlığında Almanya 11 Eylül sonrası Afganistan’a da asker göndermişti. Şu an Alman askerleri 3 kıtada 12 ülkede operasyonlarına devam ediyor.

Almanya 1.3 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken Rusya ile Batı’nın yaşadığı sorunlarda zaman zaman köprü görevini de görüyor. Merkel Türkiye ile yürütülen mülteci anlaşması konusunda da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile zaman zaman görüşüyor.

Yeşiller yerel yönetim noktasında da kendilerine güveniyor. Ülkenin Baden Wuerttemberg eyaleti 10 yıldır yeşillerin yönetiminde. Daimler ve Porsche gibi endüstri devlerinin bulunduğu bu bölge tek başına Avrupa’nın en büyük dokuzuncu ekonomisi oluyor.

Yeşiller seçim kampanyalarında iklim değişikliğine ağırlık verirken diğer partilerin Afganistan’daki son durumu kullanıp mevcut düzene buradan eleştiride bulunmaları bekleniyor. Almanya’da Afganistan’a asker gönderen ülkelerden biriydi.

Merkel önceki gün Biontech'in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin'i ziyaret etti. Fotoğraf: Reuters

Belki de Almanya sessiz bir devrimin eşiğinde. Bazılarına göre ülke kendi geçmişinin gölgesinden çıkmaya hazır olmayabilir ama yeni gelen her başbakan ileri dönük bir hamle daha yapıyor. Yeşiller ülkeyi yönetmeye hazırlanıyor ama bu olmasa bile bir sonraki koalisyon hükümetinin ortak noktasının iklim politikaları olacağı kesin.

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü Bloomberg Businessweek’te Alan Crawford imzası ile yayımlanan  ‘Germany’s Election Is a Postwar Watershed in More Ways Than One’ isimli makaleden alınmıştır.

Sonraki Haber