Almanya'da kiliselerde cinsel istismara uğrayan 770 kişi tazminat alacak

Bir yıldır incelemelerin devam ettiği Almanya'nın Protestan kiliselerinde, çoğunluğu çocuk olan 770 kişinin cinsel istismara uğradığı belirlendi ve istismara uğrayanların tazminat alacağı bildirildi

Son Güncelleme:

Almanya Protestan Kilisesi, senelerce sessizliğini koruduktan sonra, 2010 yılından itibaren yükselişe geçen cinsel istismar ve diğer sorunlarla ilgili kurum içi değerlendirmenin sonuçlarını açıkladı. Cinsel istismara uğrayan 770 kişinin tazminat alacağı bildirildi.

Alman medyasına göre, Protestan Kilisesi'nden (EKD) Piskopos Kirsten Fehrs, Dresden kentinde 12 Kasım günü yapılan yıllık toplantısında, ülke genelinde 770 cinsel istismar kurbanının tespit edildiğini duyurdu. Piskopos Fehrs, kurbanların çoğunun kiliselerin himayesinde bakılan çocuklar olduğuna vurgu yaptı. Fehrs ayrıca istismarın önüne geçmek için ayrılan 1,3 milyon euroluk bütçenin, 1 milyon euro artırılacağını, kilise kurbanlarının haklarını aramaları için bir danışma konseyi kuracakları bilgisini paylaştı. Kilisenin attığı adımları yetersiz bulan taciz kurbanlarının sözcüsü Kerstin Claus, Almanya Protestan Kilisesi'nin cinsel istismarla mücadele etme konusunda uzun süre tereddüt yaşadığını ve çok geç kaldığını belirtti. Kilisenin, mağdurların ihtiyaçlarına odaklanması gerektiğini belirten sözcü, tazminat anlaşmalarının şeffaf bir şekilde yapılması için çağrıda bulundu.

'TEK ÇÖZÜM AİLEVİ YAPININ MUHAFAZA EDİLMESİ'

Almanya'nın Brühl kentinde Müslümanlarla, Katolik, Protestan ve Yahudi kiliseleriyle yaklaşık 20 yıldır diyalog platformları projesini yürüten Hasan Özdoğan, "Uzun yıllardır Katolik Kilisesi'nde vuku bulan fakat son yıllarda gündeme gelen çocuk istismarı meselesi, Protestan Kilisesi'ne de sıçramıştır. Kilise yaptığı toplantılarda bunun üzerine gitmeye çalışmaktadır. Milyonlarca Euro bütçe ile bu meseleyi kapatmak istiyorlar. Kendileri de biliyorlar ki bu meseleyi parayla halletmek mümkün değil. Bunun tek halloluş yolu gerçek ahlaki değerlere dönüş ve ailevi yapının muhafaza edilmesidir. Kilisedeki pek çok eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Örneğin rahiplerin, papazların, rahibelerin evlenme yasağının kaldırılması meselesi. Fakat Protestan Kilisesi'nde bunun olmadığı halde istismar olaylarının olması meselesi, ahlaki değerlerin tüm olarak yozlaşmasının işaretidir. Şu anda Avrupa'da ailevi değerler yok olmuş, bundan hiç kimse rahatsız olmamaktadır. Benim şahsi kanaatim gerçek manevi değerlere, Allah'ın gönderdiği değişmez manevi değerlerine dönülmediği müddetçe bu gibi olaylarla çok daha karşılaşacağız. Batıda Katolik Kilisesi yetkilileri, ahlaki değerlerin zamana göre değişeceğini savunur hale gelmiştir. Ailenin yok olması kimseyi rahatsız etmiyor" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber