Almanya bu olayı konuşuyor! Baş şüpheli aşçı Atilla... "Orada insanlar kurban ediliyor"
Türkiye'den götürülen antik eserlerin de sergilendiği Berlin'in Bergama Müzesi'nde yağlı bir sıvıyla saldırı düzenlendi. Basın olayla ilgili 'O müzede şeytanın tahtı var. Orada insanlar kurban ediliyor' dediği için aşçı Atilla Hildmann'a işaret etti.
Almanya'nın başkenti Berlin’de, turistlerin büyük rağbet gösterdiği, çok sayıda müzenin bir arada olduğu Müzeler Adası’nda (Museuminsel) antik döneme ait en az 70 eser tahrip edildi. Türkiye’den getirilen antik eserlerin bulunduğu Bergama Müzesi’ndeki eserler de saldırıda zarar gördü.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da tarihi eserlere yönelik en büyük saldırı diye anılan haberi önceki akşam Die Zeit gazetesi ile Deutschlandfunk Radyosu patlattı. Buna göre UNESCO tarafından dünya kültür mirası ilan edilen, içinde Türkiye’den götürülmüş Bergama Sunağı’nın da bulunduğu Bergama Müzesi (Pergamonmuseum), Yeni Müze ve Eski Ulusal Galeri’de hasar tespit edildi. Kimliği belirsiz saldırgan ya da saldırganlar, kral mezarları, taş heykeller ve 19’uncu yüzyıla ait tablolara yağlı sıvı sıktı.
3 EKİM’DE YAPILDI
Hürriyet'ten Celal Özcan'ın haberine göre, saldırının, Almanya’nın, birleşmenin 30’uncu yılını kutladığı 3 Ekim günü gerçekleştiği, o gün müzeyi 3 binden fazla kişinin ziyaret ettiği belirlendi. Müze, koronavirüs yüzünden kapatılmış, tam da saldırının olduğu gün ilk kez kapıları yeniden ziyaretçilere açılmıştı. Bergama Sunağı ise tadilatta olduğu için ziyarete kapalıydı.
Bergama Müzesi’ndeki eserlerin en önemli bölümünü 1876-1918 yılları arasında Alman arkeologların Osmanlı İmparatorluğu topraklarındaki kazılardan çıkardığı eserler oluşturuyor. Bergama, Milet, Didim, Priene, Magnesia, Babil ve Asur’dan getirilen paha biçilmez eserler bu müzede yer alıyor. Bergama Sunağı, ziyaretçileri büyüleyen en önemli eser. Zeus Sunağı diye de bilinen yapı, milattan önce 2’nci yüzyılda Pergammon Krallığı’nın başındaki hanedan tarafından Yunan tanrısı Zeus’a ithafen yaptırılmış.
Fatih Tablosu, ziyarete açıldı
ANKARA GERİ İSTEDİ
Bu eserler Almanların yaptığı, ama tamamlanamayan Bağdat-Hicaz tren yolu projesi karşılığında Sultan 2’nci Abdülhamit tarafından Almanya’ya verilmiş. Bergama ve Milet’ten getirilen eserlerin yasal durumu tartışmalı. Bu nedenle Türkiye bu eserlerin çıktığı topraklara geri dönmesi için Almanya’ya başvurdu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Rusya savaş tazminatı olarak bu eserleri Rusya’ya götürdü. Eserler 1958’te o zaman Bergama Müzesi Doğu Berlin’de kaldığı için Doğu Almanya’ya geri verilerek, tekrar Bergama Müzesi’ne yerleştirildi.
ATİLLA’NIN O İDDİASI GÜNDEM OLDU: ‘ORADA İNSANLAR KURBAN EDİLİYOR’
Alman yetkililerden şüphelilere ilişkin bir açıklama gelmezken, Alman basını komplo teorileriyle son dönemde gündeme gelen Türk vegan aşçı Attila Hildmann’ın (39) Bergama Müzesi’yle ilgili iddialarını gündeme getirdi. Hildmann, telegram kanalında, Bergama Müzesi’ni “şeytanların tahtının bulunduğu yer”, “küresel şeytanlar ve korona canilerinin merkezi” olarak nitelemişti. Burada insanların kurban, çocukların taciz edildiği görüşünü savunmuştu.
Antalya Müzesi'nde 'kayıp eser' iddiası
TWEET ATTI
Hildmann müzenin saldırıya uğradığı haberini kendi sosyal medya hesabından paylaştı ve altına: “Gerçek olan, orası şeytanların tahtı. Merkel 50 metre ötede oturuyor” diye yazdı. Hildmann, daha önce de Almanya Başbakanı Merkel için “İlluminati” ve “Satanist” gibi yakıştırmalar yapmıştı. Anne babası Türk olan ve bir Alman aileye evlatlık verilen Hildmann’ın vegan yemek kitapları yok satıyor.
‘KORONA YALAN’
Koronavirüs salgınının yalan olduğunu savunan QAnon akımı gibi o da koronanın yeni bir dünya düzeni kurmak için uydurulmuş bir komplo olduğunu öne sürüyor. Hildmann, Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Amerikalı milyarder Bill Gates ve Alman Robert Koch Enstitüsü’nün bu komplo örgütünün üyeleri olduğunu iddia ediyor. Alman sağcısı olan Hildmann, koronavirüs önlemlerine karşı parlamento binası önünde gerçekleştirilen eylemde gözaltına alınmıştı.