ABD'de finansal panik nasıl yayılıyor? Bu ilk değil...
SVB'nin ve Signature Bank'in batışı, ABD'de sıradan insanlarda bile 'Bankada param güvende mi?' paniğine yol açtı. Uzmanlara göre endişe edecek bir şey yok. Sosyal medya finansal paniği tetikliyor. ABD halkı Twitter çağından önce de bu duyguya uzak değildi.
Amerika Birleşik Devletleri tarihinin en büyük bankacılık krizlerinden birini yaşıyor. Fed’in faiz artırım kararı sonrası bonolarından zarar eden Silikon Vadisi Bankası krizinin yankıları sürüyor. Devlet mevduat sahiplerinin haklarını koruyacağını belirtirken, Biden yönetimi acil kod ile toplandı.
Wall Street Journal gibi piyasalara yön veren, New York Times gibi ülke siyasetinin nabzının attığı yayın organları, ‘Bankalardaki paranızı nasıl korursunuz?’, ‘Paranızın tamamını bir bankaya yatırmak mantıklı mı?’ gibi haberler yapmaya başladı. Bloomberg ve Reuters gelişmeleri anbean ülkedeki okurlara aktarıyor.
ABD’nin TMSF’si, FDIC bir banka batarsa kişilerin mevduatlarını 250 bin dolara kadar sigortalayan kanununu batan bankalar için değiştirdi ve limitsiz mevduat korumasına geçti. Piyasalarda yaşanan panik Wall Street’e de sıçrarken, ABD’de sıradan vatandaş da 'bankadaki parama bir şey olur mu' korkusunda.
Türkiye 1990’lı yıllarda İmar Bankası ve Egebank krizlerini hala anımsıyor. 2001’den sonra kurulan BDDK bu konuda piyasaları regüle etmek için yıllardır çalışmakta. ABD’li mevduat sahipleri arasında paniğin büyümesinin bir sebebi ise sosyal medya. Çünkü ne 2008 krizi ne de bundan önceki 1996 Asya piyasaları krizi sosyal medya çağında yaşanmıştı.
'2008'DE INSTAGRAM'I HAYAT EDİN'
BBC’nin ekonomi editörü Faisal Islam sosyal medya paylaşımlarının halk arasında finansal bir paniğe yok açtığını belirtiyor. Geçen yıllarda Gamestop hisselerinde yaşanan ve borsaları manipüle eden olay da Reddit kullanıcılarının organize olması sonucu yaşanmıştı. Islam, “2008 krizinde TikTok, Twitter ve Instagram’ın olduğunu hayal edin, söylentilerin ne kadar kolay yayıldığını görürdünüz” demekte.
Fed’in faiz artışı öncesi portföylerini oluşturan pek çok banka, potansiyel olarak 620 milyar dolarlık bir riskin üzerinde oturuyor. Faizler sıfıra yakınken bankalar pek çok hazine kağıdını toplamış, faizler yükseldiğinde ellerindeki kağıtların değeri düşük kalmıştı. Bu sebeple SVB 1.8 milyar dolar zarar ettikten sonra yatırımcılar panikle bankadan paralarını çekti.
Şu an Birleşik Devletler’de bankaların bitcoinden veya hazine bonolarından zarar edeceği ve mevduatlarını koruyamayacağı endişesi ile vatandaşlar paralarını çekmeyi düşünebiliyor. Ancak bu ülkenin içinden geçtiği ilk finansal panik atmosferi değil.
'DEMİR YOLU BONOLARI İLE BAŞLAYAN KRİZ...'
Ülkede İç Savaş bittikten sonra bankacılık sektörü hızla toparlanmıştı, ancak 1873 yılında Freedman’s Bank’in iflası taşları yerinden oynattı. Avrupa borsaları söz konusu tarihte çöktüğü zaman nakde ihtiyacı olan yatırımcılar ABD’deki demiryolu projelerinde yer alan hisselerini ve bonolarını sattılar. O tarihlerde demiryolu yeni bir icattı ve bono çıkartarak şirketler çok kolay borçlanabiliyordu.
Bu bonolar satışa çıktıktan sonra ABD’li demiryolu şirketleri Avrupalı yatırımcılara yeterli seviyede bono satamayacakları için bono ihraç etmeyi azalttı, böylece yeni finansal kaynak bulamadılar ve pek çoğu battı. Washington DC, New York, Georgia, Indiana, Ohio’da en az 100 banka battı.
Bir kriz de 1907 yılında yaşandı. O dönem ABD hükümetinin politikası gereği büyük bankalar Fed’den ucuza aldıkları doları, taşradaki küçük bankalara gönderiyor ve buradaki küçük mudilerin de paralarını hesaplarında topluyorlardı. Bankalar yine hükümet politikası gereği o dönem riskli olabilecek yatırımları da fonlarılar ve bazı kredilerinin geri dönüşleri olmadı.
TÜRKİYE'DE NASIL BANKACILIK KRİZLERİ YAŞANDI?
Türkiye'de uzun yıllardır bankalar kaynaklı ekonomik sıkıntılar yaşanmıyor. Kırıkkale Üniversitesi UBYO Bankacılık ve Finans Bölümü'nden Prof. Dr. Mehmet Hasan Eken ve Doç. Dr. Süleyman Kale'nin 2017 tarihli "Türk Bankacılığında Krizler ve Çıkarılan Dersler" başlıklı makalesine göre; uluslararası sermayenin kontrolsüzlüğü, makroekenomik sorunlar ve IMF programı eşliğinde sürdürülen bankacılık 2000-2001 krizlerini getirdi. Araştırmaya göre, 2001 krizi sonrası bankacılıkta yalnızca döviz kuru ve faiz oranı riski değil, likidite riskinin de sığlaşan
piyasalarda önemli bir risk olduğu anlaşıldı.
Kaynaklar: BBC, ABD Hazinesi, St. Louis Fed, Investopedia, CNN, Türk Bankacılığında Krizler ve Çıkarılan Dersler (Eken, Kale, 2017), Haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel