Sosyal medya akımlarına neden bu kadar meraklıyız? Bazılarının sonuçları ölümcül...
Buz dolu kovaları başımızdan aşağı döktük, ayağımızda tuvalet kağıdı sektirdik. Son 15 yıldır sosyal medyayı ele geçiren akımlara neden bu kadar meraklıyız? Bazılarının ölümcül sonuçları da olabiliyor.
Sosyal medya oldukça uzun süredir hayatımızda. İlk başta fotoğraflarımızı paylaştığımız ve eski arkadaşlarımızı bulduğumuz bu platformlar gün geçtikçe daha görsel ve video ağırlıklı bir hal almaya başladı. Snapchat ile birlikte uçucu hikayeler, kısa süreli içerikler moda olurken, TikTok sosyal medyayı kökünden değiştirdi. Bu uygulama sayesinde performans göstermek ön plana çıktı. TikTok 2018 yılında Çinli ByteDance tarafından pazara sürüldü ve en çok akımları ile tanınıyor.
TikTok’tan önce de sosyal medyada yaygınlaşan akımlar vardı. Hepimiz buz dolu kapları başımızdan aşağı döktük, pandemi zamanında ayağımızla tuvalet kağıdı sektirdik veya birbirimizi çocukluk fotoğraflarımızı paylaşmak için davet ettik.
KENDİNİ BOĞMA AKIMI
Bu akımların hepsi masum değil, bazılarının öldürücü sonuçları da olabiliyor. Örneğin geçen yıl TikTok’ta yayılmaya başlayan #blackout (karartma) akımı gibi. Bu akımda kendilerini ‘boğan’ kişiler nefessiz kalıp bayılma taklidi yapıyor ve birbirlerini bu görüntüleri çekmeye davet ediyorlar. Özellikle küçük çocuklar için sonuçlar ölümcül olabiliyor.
ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Tawainna Anderson 7 Aralık 2021 tarihinde kızı Nylah’ı yerde uzanmış buldu. Blackout akımıyla video çeken 10 yaşındaki kız hastaneye kaldırıldıktan beş gün sonra hayatını kaybetti. Anne Anderson, TikTok’un böylesi tehlikeli bir akımı kızının önerilenler sayfasında görülmesine izin verdiği için hakkında dava açtı.
TikTok sözcüsü, “Kullanıcıların güvenliği konusunda hassasız. Böyle bir içerik gördüğümüz anda platformdan kaldırıyoruz” ifadelerini kullandı. Ailenin avukatı Robert Mongeluzzi, “TikTok’un algoritması kendinizi nasıl boğacağınızı bir video ile tarif ediyor, bunu bir akım gibi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Başkanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, tüm dünyada bir 'challenge' (meydan okuma) kültürünün var olduğunu söylüyor.
Bu akımların Türkiye'de de 4-5 yaşa kadar indiğini dile getiren Yüksel, "Çocuğun aklı erdiği gibi bu akımlara kapılıyor ülkemizde. TikTok yeni bir mecra. Uygulama büyümeye gittiği için çok kolay fırsatlar sunuyor. Orada çok hızlı fenomen olabiliyorsunuz. Instagram'da çok zor, çünkü oturmuş, gelir modeli oluşmuş bir mecra. TikTok ise öyle değil. Değer görmeyen, dikkat çekmek isteyen çocuklar parlayabilmek adına yüzünü bile görmedikleri fenomenlerin bütün meydan okumalarını yapmaya çalışıyor. Ölüme kadar gidebiliyor" ifadelerini kullandı.
'YETİŞKİN PROFİLİ OLUŞTURABİLİYORLAR'
TikTok'ta hesap açıldığında yaş sorulduğunu aktaran Yüksel, "Algoritma kişiyi tanıyıp uygun olmayan içerikleri sunmamaya çalışıyor. Ama burada kontrol tamamen çocukta olduğu için yaşlarını doğru girmiyorlar. Yetişkin profilleri oluşturuyorlar" şeklinde konuştu.
Başlatılan bir akımın tutmasıyla tüm fenomenlerin bununla ilgili video çektiğini söyleyen Yüksel, şöyle devam etti: "Dijital içerik üreticisi olmayan bu bireylerin içeriğe ihtiyacı var. Yeni içerik bulamayınca işi başka boyutlara taşıyorlar"
'GECE 02.00-05.00 SAATLERİ...'
Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, tüm dünyada bir challenge tehlikesinin var olduğunu söylüyor. Eraslan, "Bu tehlikenin oluşmasında en büyük etken, özellikle gençlerin kendilerini ispat etme, takdir alma, onaylanma gereksinmelerini bu yoldan karşılamaları. Deterjan yutmadan, nefes kesmeden tarçın yutmaya kadar ilginç ve çok tehlikeli meydan okumalar sosyal medyada görülüyor" diyor.
Bu challenge'lara en yatkın algoritmanın da TikTok platformunda olduğuna dikkat çeken Eraslan, şöyle devam etti; "Çünkü TikTok'un o kısa süreli meydan okumaları ve bunun üzerine ortaya koyduğu çok izlenme ve görülme etkisi, çocukları buna itiyor. Canlı yayınlarda editöryal sürecin, herhangi bir kontrolün olmaması da ekstrem. Ailelerin çocuklarının dijital ayak izlerini takip etmeleri gerek. Özellikle 02.00-05.00 saatleri arasındaki 'kriminal zaman' dediğimiz sosyal medya hareketleri izlenmeli."
Kaynak: Web Özel