Kripto dünyasında tartışmalı bir yenilik: Hangi renge sahip olmak istersiniz?
Her geçen gün farklı kripto varlık projeleri dünya çapında ilgi görüyor. Sanat dünyasında ise NFT başlı başına devasa bir furyaya dönüşmüş durumda. Dünya, meşhur olmuş komik bir GIF'in satılmasına henüz alışamamışken şimdi ise renkler satışa çıktı! Peki bu nasıl mümkün oluyor?
Bir rengin sahibi olmak mümkün mü? Soruya deneysel yaklaşan bir blockchain kolektifi cevap olarak “Evet” diyor! Kolektifin kurduğu ve Color Museum (Renk Müzesi) adını verdiği NFT pazarı, hızlı bir şekilde yoğun bir online ilgiye mazhar oldu. Ancak bu ilgi yanında ciddi bir şüpheciliği de yanında taşıyor.
Kolektif, sitesinin en üstünde bir mesaj da taşımakta. Mesajda “Geleceğin yapı taşlarına sahip olun” ifadeleri yer alıyor.
'RENKLERİ PARAYA ÇEVİRECEĞİZ'
Söz konusu kolektifin lideri ise 31 yaşındaki Omar Farooq. Farooq konsepti “meta NFT” olarak adlandırıyor. Yani bir rengin telif hakkına sahip olan insanlar, bir NFT görüntüsünde o renk yer aldığında “telif hakkı” kazanacaklar. Elde edecekleri kazanç, görüntünün ne kadara satıldığına ve NFT görüntüsünde rengin ne oranda kullanıldığına bağlı olarak değişecek.
Farooq “Renkleri paraya çevireceğiz” diyor. Zaten sorun da bu noktada baş gösteriyor.
Kolektif ilk etapta, 1996'da HP ve Microsoft tarafından ortak geliştirilen bir RGB (kırmızı, yeşil, mavi) renk skalası olan sRGB (standart kırmızı, yeşil, mavi) skalasındaki 10 bin farklı tonu satışa çıkarıyor.
Tepkilere göre Color Museum; her kavramın, hatta renk gibi insan deneyiminin özü gibi bir şeyin bile metalaştırılabileceği, satılabileceği, sahiplenilebileceği ve speküle edilebileceği, sözde merkezi olmayan, blok zincirle beslenen “web 3.0” konseptinin gelebileceği en kötü noktalardan birini temsil ediyor.
Farooq ise Color Museum'da finansal kazanımların birkaç kişi tarafından istiflenmediğini öne sürüyor. Ona göre bu pazar yeri gelirin web'de daha eşit bir şekilde (NFT'leri elinde tutan 10 bin kişiye) dağıtıldığı daha komünal bir kapitalizm biçimi için umut aşılıyor!
Genç girişimci Color Museum'un 13 milyar dolar değerinde baskın NFT pazarı OpenSea'ye rakip olduğunu düşünüyor. OpenSea satıcılardan yüzde 2.5 işlem ücreti alırken, Farooq bu ücreti satıcılar ve alıcılar arasında her biri yüzde 1.25 ödeyecek şekilde eşit olarak bölecek.
“Adil adildir. Birlikte daha iyi bir OpenSea inşa edelim” sloganıyla ilerleyen Color Museum, kullanıcılara seçtiğiniz renge isim verme ve renk hakkında bir açıklama yazma imkanı sunuyor:
“Her rengin bir kişiliği vardır. Evrene renginizin ne anlama geldiğini söyleyin.”
ETHEREUM VAR OLDUĞU SÜRECE...
Ethereum var olduğu sürece OpenSea de dahil olmak üzere açık pazar yerlerinde ticaret yapabildiğiniz renginizi içeren bir NFT görüntüsü satıldığında payınızı alacaksınız. Color Museum, web sitesinde işleyişi de anlatıyor:
Sitede Bored Ape adındaki NFT örnek olarak gösteriliyor. 247.1 ETH karşılığında (yazının yayınlandığı tarihte yaklaşık 745 bin dolar) satılan bu NFT'de hem satıcıya hem alıcıya yüzde 1.25 işlem ücreti uyguluyor. Yani toplamda yaklaşık 18 bin 600 dolar...
Bunun yarısı Color Museum'a gidiyor, kalan diğer 9 bin 300 küsür dolar görüntünün piksellerindeki her rengin yüzde kaç oluşturduğuna bağlı olarak renk sahipleri arasında eşit bölüştürülüyor. Kimseye ait olmayan bir renk kullanıldıysa, pay sRGB renk alanı ızgarasında “öklid mesafesine göre belirlenen” en yakın rengin sahibine gidiyor.
sRGB skalası 16.7 milyon farklı renk içermekte. Color Museum, bunlardan yalnızca 10 bin tanesini satmayı planlıyor. Bu da teknik olarak renk NFT'lerinin Bitcoin'den ve Ethereum'dan daha nadir yapıyor.
Kendi hikayesinden de söz eden Farooq, Bitcoin'i erkenden satın alıp elinde tutmadığı için pişmanlık duyuyor. Aynı zamanda “dijital altın” ifadesinden ziyade Satoshi'nin anlatısında öne çıkardığı “elektronik ödeme” vurgusuna odaklanıyor. O zamanlar oyuncak gibi gördüğü bu fenomene girmekte geç kaldığını düşünen Farooq, pişmanlığını bir kripto girişimi başlatarak aşmak istemiş.
ELEŞTİRİLERE YANIT
Renklerin bilgisayar programlarında sayılarla temsil edildiğini düşününce bu kodları ayırt edici birer kimlik olarak kullanabileceğini fark etmiş. Farooq, kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt verirken insanların Color Museum'un gelecekte renk tonlarını kullananlara karşı yasal işlem başlatarak, diyelim ki gök mavisi yerine 'evrensel renk mülkiyeti' talep etmeye çalışacağına dair bir 'yanlış kanıya' sahip olduklarını ifade ediyor ve renk sahiplerinin yalnızca Color Museum aracılığıyla satılan ve satın alınan NFT'lerden kar elde edeceklerini söylüyor.
Farooq, UPS'in tepkilere rağmen logosundaki kahverengiyi yıllar önce ABD Patent ve Ticari Marka Ofisine kaydettirdiğini ve başka bir teslimat şirketinin bu rengi kullanmasının önüne geçtiğini hatırlatıyor.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı Vice'ta "Can You Own a Color? A New NFT Marketplace Is Trying To Find Out" başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel