Mülteci kampından Dünya Kupası'na: Awer Mabil'in öyküsü...
Avustralya büyük bir sürprize imza atarak Dünya Kupası'nda gruptan çıkmayı başardı. Kadro, 2006'daki görkemli halinden uzak olsa da takımda çok özel oyuncular da bulunuyor. Onlardan biri de Awer Mabil. İşte Kenya'da bir mülteci kampında doğan Mabil'in Dünya Kupası'na uzanan öyküsü...
Dünya Kupası'nda Avustralya önemli bir sürprize imza atarak D Grubu'nu son şampiyon ve lider Fransa'nın ardından ikinci sırada tamamladı. Yalnızca Fransa'ya mağlup olan Socceroos, Tunus'u da son maçta Danimarka'yı da 1-0'lık skorla geçti. Beklentileri kesinlikle aşan Avustralya, belki de gizli favoriler arasında gösterilen Danimarka'nın kötü bir turnuva geçirmesiyle önüne gelen bu fırsatı değerlendirdi ancak bu yorum bir miktar haklılık payı taşısa da Avustralya bileğinin hakkıyla gruptan çıkmayı da başardı.
Belki Avustralya geçmiş turnuvalarda olduğu kadar iyi kadrolara sahip değil, belki yetenek noktasında belli sıkıntılar taşıyorlar ancak özel oyuncular da Katar'da forma giymekte. Socceroos bu konuda bir sıkıntı yaşamıyor!
'ALTIN JENERASYON' GERİDE KALSA DA...
Tarihinde altıncı kez Dünya Kupası sahnesinde boy gösteren Avustralya, sadece 2006'da altın jenerasyonuyla son 16'da mücadele etmeyi başarabilmişti. O kadroda Mark Schwarzer, Lucas Neill, Tim Cahill, Brett Emerton, Mark Viduka, Harry Kewell ve Mark Bresciano gibi önemli isimler yer almaktaydı ve takımı Hollandalı deneyimli teknik direktör Guus Hiddink çalıştırmaktaydı.
Daha dikkat çekici olan ise takımda 11 oyuncunun İngiltere, 3 oyuncunun ise İtalya sınırları içerisinde top koşturuyor olmasıydı. 23 kişilik kadroda Avustralya'da futbol hayatını sürdüren oyuncu sayısı 3'tü.
2022 kadrosunda ise tam tersi bir görüntü göze çarpıyor. Avustralya'nın 26 kişilik oyuncu listesinde sadece 3 isim İngiltere toprakları içinde futbol oynuyor. Bu üç ismin oynadığı üç takım da Premier League takımı değil. İtalya Serie A'da top koşturan tek isim ise Ajdin Hrustic. Futbol hayatını Avustralya'da sürdüren oyuncu sayısı ise 7.
Bu tablo mevcut kadronun oyuncularının bireysel olarak üst düzey futboldaki yerine işaret ediyor olabilir. Ancak dediğimiz gibi bu, kadronun özel bir kadro olmadığını göstermiyor.
MÜLTECİ KAMPINDA DOĞDU
Şimdi bu özel oyunculardan birine dikkat kesilme zamanı... O isim, İspanya La Liga ekiplerinden Cadiz'de top koşturan 27 yaşındaki Awer Mabil. Annesi ve babası Güney Sudanlı olan Mabil, Kenya'nın kuzeyindeki Kakuma mülteci kampında dünyaya geldi. Hayatının ilk 10 yılında bu kampta yaşadı. Bu 10 yılın büyük bir çoğunluğu annesi, babası, kız kardeşi ve erkek kardeşiyle birlikte kaldıkları tek göz odada geçti.
Birleşmiş Milletler'in gıda yardımıyla beslenebiliyorlardı. Günde tek öğünle yetinmek zorundaydılar ve Mabil, diğer arkadaşları gibi tek öğünden aldığı enerjiyle bulabildikleri top ya da top varsayılabilecek her şeyle futbol oynuyordu.
Arkadaşlarımla, kuzenimle, plastik toplarla, kağıttan, giysilerden yaptığımız toplarla oynuyorduk. En güzel anılarımdı çünkü özgürce oynuyorduk. Kendimizi orada ifade edebiliyorduk. Profesyonel oldukça her şey daha ciddiye biniyor çünkü bir işe dönüşüyor. Bazı zamanlar kendinize neden futbol oynamaya ya da yapmakta olduğunuz her neyse ona başladığınızı hatırlatmazsanız neşeyi unutmak çok kolay oluyor.
Ailesinin çabası ve amcasının yardımıyla uzun uğraşlar sonucunda Mabil ailesi Avustralya'ya ulaşabildi:
“İlk bir buçuk iki yıl İngilizce konuşamıyordum. 13 yaşıma kadar bir futbol takımına giremedim. Amcam yardımcı oldu. İngilizce biliyordu; ona şükran borçluyum çok büyük fedakarlıklar yaptı.”
'BENİ DAHA ÇOK GURURLANDIRAN BİR ŞEY YOK'
Çocukluğunda ve ergenlik yıllarında ailesinin ve kendisinin maruz kaldığı ırkçılığı da anımsayan Mabil, yine de Avustralya'yı ırkçı bir ülke olarak görmüyor. Onun için Avustralya, kendisine ve ailesine şans tanımış bir ülke. Dolayısıyla Avustralya'yı temsil etmenin kendisi için çok özel olduğunu dile getiren Mabil hislerini şöyle aktarıyor:
“Beni Avustralya forması giymekten daha çok gururlandıran bir şey yok. Çünkü bu ülke, bana ve aileme hayata yeniden başlama şansı verdi. Bunu hesaba katmazlık yapamam. Ailem sonsuza kadar minnettar. Benim için Avustralya için oynamak teşekkür etmemin tek yolu.”
Mabil'in mülteci kampından Dünya Kupası'na uzanan yolculuğu Avustralya'nın Fransa'yla karşılaştığı maçın 73. dakikasında noktalandı. Tunus karşısında ise 85. dakikada oyuna dahil oldu. Danimarka maçını kulübede takip etti. Olağanüstü rakamlar ve performanslar sergilemesine gerek yok.
Kenya'daki çocuklara yardım eden Barefoot To Boots adlı bir vakıf kuran Mabil, burada bir akademi kurmak da istiyor. O, futbolun istatistiklerden öte bir boyutunun temsilcilerinden, Dünya Kupası'nı gerçekten anlamlı kılan detaylardan...
Kaynaklar: The Athletic, The Guardian, FIFA, Barefoot To Boots
Kaynak: Web Özel