İğneada 'Longoz'u kurur mu? Dünyanın sayılı subasar ormanı

Dünyanın ender tabiat harikalarından biri kabul edilen Kırklareli İğneada'daki Longoz Ormanları'nın mutlak korunmaya alınması çağrısı yapıldı. İstanbul’un da su ihtiyacını karşılayan Istrancalar’daki kaynaklardan su aktarılmaya devam edilmesi, ormanların korunmaması, ağaç kesimlerinin devam etmesi durumunda Longoz Ormanlarının yok olma tehdidi altında kalabileceği gündeme getirilirken, longoz ormanları (subasar) için Bulgaristan örneği verildi.
Dünyanın en önemli sulak alanlarından biri kabul edilen İğneada Longoz ormanları hem iklim değişikliğine bağlı sıcaklık hem de ağaç kesimlerinin tehdidi altında. Toplam alanı 1 milyon hektarı aşan 300'den fazla sulak alana ev sahipliği yapan Türkiye'nin 135 sulak alanı uluslararası öneme sahip kabul ediliyor. Ramsar kapsamına alınmayan İğneada Longozu ise dünyada sayılı olan longoz ormanları arasında ilk sıralarda yer alıyor. İstanbul’un da su ihtiyacını karşılayan Istrancalar’daki kaynaklardan su aktarılmaya devam edilmesi, ormanların korunmaması, ağaç kesimlerinin devam etmesi durumunda Longoz Ormanlarının yok olma tehdidi altında kalabileceği de gündeme gelirken, eşsiz tabiat harikasının mutlak korunması gereken alanların başlında geldiği belirtildi.

BİYOSFER ALAN OLMALI
Longoz ormanları'nın Ramsar kapsamına alınmaması gerektiğini söyleyen Kırklareli Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, " Bulgaristan tarafındaki gibi ormanın bizim tarafı da Biyosfer Rezerv alan ilan edilecekti ancak olmadı. Kent Konseyi olarak neredeyse her yıl sormaya devam ettik 2017 yılında verilen son cevapta 'Biyosfer rezerv statüsü verilmesine gerek duyulmamıştır” denildi. Eşsiz güzellikteki Longozları madem, RAMSAR kapsamı ve biyosfer rezerv alan ilan etmeye gerek yoktu; neden akademisyenler 2 yıl boyunca çalıştı? Biyosfer rezerv alanı ilan edilmeyen Istrancalar, bugün ağaç kesim tehdidi altında" diye konuştu.
GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ
Avrupa ve Asya’nın en büyük longoz ormanlarının İğneada beldesinde olduğunun altını çizen Çidem, "Gözümüz gibi korumamız gereken bu orman ve sulak alanımızın deyim yerindeyse gözünü çıkarıyoruz. Longoz ormanlarının su kaynakları üzerine iş kolu faaliyeti için ihaleye çıkıyorlar. Bunun yanı sıra Orman köyümüz Avcılar da yapılaşma tehdidi altında. Bir diğer sulak alan ise Dupnisa Mağarasıdır. Mağaranın da başına gelmeyen kalmadı. Geçmiş yıllarda mermer ocağı açılmak istendi. İtirazlarla iptal edildi. Günümüzde ise Otel-Kafe-Restoran yapılmak istendi. Neyse ki son anda Kent Konseyi tarafından sürecin takip edilerek yasal süreçlerde itirazlar yapılarak faaliyet durduruldu" dedi.
AĞAÇ KESİMİ SONLANMALI
İstanbul’un da su ihtiyacını karşılayan Istrancalar’daki kaynaklardan su aktarılmaya devam edilmesi, ormanların korunmaması, ağaç kesimlerinin devam etmesi durumunda Longoz Ormanlarının yok olma tehdidi altında kalabileceği de gündeme gelirken, Orman ve Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı ise şu bilgileri verdi: “Istrancalar’dan doğup, Karadeniz’e dökülen derelerin devamlılığı çok önemli. Demirköy dereleri sürekli Longoz Ormanlarını besliyor. Demirköy sularının akıntısı sayesinde Longoz Ormanlarının taban suyu besleniyor ve denize doğru bir tatlı su akışı sağlanıyor. Böylece Karadeniz’in tuzlu suyu Longoz Ormanlarının altına giremiyor."

İSTANBUL SU CANAVARI
DSİ eski yönetici Dursun Yıldız da Trakya’daki su kaynakları, yer altı suyu besleme alanları ve su havzalarının mutlak koruma alanı ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekerken, “Istrancalar'ın Bulgaristan’a uzanan kısmı biyosfer alanı olarak korunuyor. İstanbul su canavarına dönüşmüş bir kent durumda. Melen ve Trakya Havzası'ndaki su kaynakları da İstanbul'a aktarılıyor" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel