Destanın 110. yıldönümü, emperyalizm 'Çanakkale'de battı

Çanakkale Çanakkale Boğazı Osmanlı Atatürk Türk Ordusu TSK Gündem haberleri
Destanın 110. yıldönümü, emperyalizm 'Çanakkale'de battı
Kapak fotoğrafı Tunca Örses arşivi

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna gidecek işaret fişeği 110 yıl önce Çanakkale'de atıldı. Türkler, yeni bir destan yazmıştı. 18 Mart akşamı, İtilaf Devletleri’nin 12 büyük zırhlısından 3’ü batmış, 4’ü de savaş dışı kalmıştı. Toplamda 44 top ve 800’den fazla asker kaybedilmişti. Türk tarafında ise 4 subay ve 26 er şehit olmuş, 53 asker yaralanmıştı. Türk bataryaları ağır hasar görmüş olsa da, savunma hattı ayakta kalmayı başarmıştı.

Türk İstiklal Savaşı'nın işaret fişeği sayılan Çanakkale Deniz Savaşları, hem Türk tarihi hem de dünya savaş tarihi açısından bir dönüm noktası oldu. İtilaf Devletleri’nin muazzam donanması, 110 yıl önce bugün; Osmanlı savunmasının kararlılığı ve stratejik zekası karşısında büyük bir yenilgiye uğradı. Savaş, sadece bir deniz çarpışması değil, aynı zamanda bir milletin varlık mücadelesi olarak kayıtlara geçti. Çanakkale’de kazanılan zafer, dünya çapında yankı uyandıracak, sömürge altındaki Müslüman halklar, bu zaferi emperyalizme karşı bir direniş sembolü olarak görecekti. Türkiye Cumhuriyetine uzanacak yolun işaret fişeği sayılan kahramanlık destanının 110.yılında 'haberglobal.com.tr'ye konuşan Tarihçi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran ise büyük zafere ilişkin şunları anlattı: 

Destanın 110. yıldönümü, emperyalizm 'Çanakkale'de battı - Resim : 1
Taşkıran: "18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı, sadece bir askeri çarpışma değil, aynı zamanda bir milletin direniş ve varoluş mücadelesidir." 

YANLIŞ HESAP YAPTILAR

"Çanakkale Savaşları, İngiltere’nin öncülüğünde, Fransa’nın ve sınırlı olarak Rusya ile Avustralya’nın katılımıyla gerçekleşti. Rusya’nın Doğu cephesinde Osmanlı ordusunun ilerlemesi karşısında zor durumda kalması, İtilaf Devletleri’ni yeni bir cephe açmaya yöneltti. Rus Çarı II. Nikola, İngiltere’ye başvurarak Osmanlı’nın zayıf bir noktasında yeni bir cephe açılmasını talep etti. Bu çağrı, İngiltere’de özellikle Deniz Bakanı Winston Churchill’in dikkatini çekti. Churchill, Çanakkale Boğazı’nın ele geçirilmesiyle Rusya’ya destek yolunun açılacağını ve Bulgaristan ile Romanya’nın da İtilaf Devletleri’ne katılacağını hesapladı."

9 SIRA MAYIN 

"Ancak Osmanlı Devleti, Boğaz’ın savunması için büyük bir özenle hazırlanmıştı. 1914 yılında seferberlik ilan edildikten sonra, Çanakkale Boğazı’na mayın hatları döşenmeye başlandı. Aralık ayına gelindiğinde, Boğaz’da 9 sıra mayın hattı oluşturulmuştu. Bu mayınlar, özellikle Boğaz’ın en dar yeri olan Soğanlıdere-Dardanos hattında yoğunlaşıyordu. Ayrıca, kıyılara gizli obüs bataryaları yerleştirilmişti. Türk Genelkurmayı, düşman donanmasının mayın hatlarını geçmesinin neredeyse imkansız olduğunu düşünüyordu."

NUSRET SAHNEDE

"Savaşın kaderini değiştiren olay, 8 Mart 1915 gecesi yaşandı. Nusret mayın gemisi, Boğaz’ın en geniş yeri olan Erenköy Koyu’na, İtilaf Devletleri’nin gemilerinin manevra yaptığı bölgeye, 26 mayın döşedi. Bu mayınlar, diğerlerinden farklı olarak Boğaz’a paralel bir şekilde yerleştirilmişti. İtilaf Devletleri, bu mayınların varlığından habersizdi ve bu durum, 18 Mart’ta yaşanacak büyük hezimetin temelini oluşturacaktı. 18 Mart sabahı, İtilaf Devletleri donanması Boğaz’a doğru ilerlemeye başladı. Önde İngiliz zırhlıları, arkalarında Fransız gemileri yer alıyordu. Planları, mayın hatlarını temizlemek ve Boğaz’ın en dar yerine ulaşarak Türk savunma mevzilerini susturmaktı."

TAM İSABET 

"Saat 10.00 civarında, İtilaf donanması Boğaz’a girdi ve ilk olarak dış bataryalara ateş açtı. Queen Elizabeth, Agamemnon, Lord Nelson ve Inflexible gibi dev zırhlılar, Türk tabyalarını bombalamaya başladı. Ancak, Türk topçuları da karşılık veriyordu. Özellikle Seyit Onbaşı’nın kahramanlığı, bu savaşın sembolü haline geldi. Seyit Onbaşı, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda, vinci arızalanan topun 275 kg’lık mermilerini sırtlayarak namluya yerleştirdi ve Ocean zırhlısını vurmayı başardı."

Destanın 110. yıldönümü, emperyalizm 'Çanakkale'de battı - Resim : 2
Öğle saatlerinde, Fransız gemileri Boğaz’ın içlerine doğru ilerledi. Ancak, Nusret’in döşediği mayınlar, bu gemiler için ölümcül bir tuzak oldu. Bouvet zırhlısı, bir mayına çarparak sadece birkaç dakika içinde battı. 640 kişilik mürettebatından sadece 5 subay ve 51 er kurtarılabildi. 

İNGİLİZLER ÇARESİZ

"Fransız gemilerinin ardından, İngiliz zırhlıları da benzer bir kaderle karşılaştı. Irresistible ve Ocean gemileri, mayınlara çarparak ağır hasar aldı. Ocean, Seyit Onbaşı’nın attığı top mermisiyle dümenini kaybetti ve bir mayına çarparak battı. İngiliz donanması, bu ağır kayıplar karşısında geri çekilmek zorunda kaldı."

[email protected] 

Kaynak: Web Özel