Zor şartlarda toplanıyor! Faydaları inanılmaz... 1 tutamı bile yeterliymiş
Pırasanın faydaları saymakla bitmiyor. Peki zor şartlarda toplanan pırasa nasıl toplanıyor?
Pirasa, Türk mutfağının vazgeçilmez sebzelerinden biri olarak, hem sağlıklı hem de lezzetli yemeklerin baş tacıdır. Kış aylarının habercisi olan bu sebze, soğan ailesine mensup olup, kendine has hafif tadı ve yumuşak dokusuyla mutfaklarımızda sıkça yer bulur. Peki, pirasa neden bu kadar özel ve sofralarımızda neden daha fazla yer almalı? Gelin birlikte keşfedelim!
Pirasa, tam bir sağlık deposudur. İçeriğinde bol miktarda vitamin ve mineral barındırır. Özellikle A, C ve K vitaminleri açısından zengin olan bu sebze, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur. Ayrıca kalsiyum, demir ve magnezyum gibi mineralleri sayesinde kemik sağlığını destekler ve enerji verir.
Lif açısından oldukça zengin olan pirasa, sindirim sistemini düzenler ve bağırsak sağlığını korur. Düşük kalorili olması ise kilo kontrolüne dikkat edenler için ideal bir seçenektir. Antioksidan özellikleri sayesinde vücudu serbest radikallerden arındırır ve yaşlanma etkilerini geciktirir. Ayrıca, kalp sağlığını destekler.
Istranca Dağları'nın eteklerinde haziran ayında ekimi yapılan pırasa fideleri, kaynak sularıyla sulandıktan sonra otlarından arındırılması için çapalanıyor.
Vize ilçesine bağlı köylerde kadınlar tarafından özenle bakımları yapılan pırasaların hasadına ocak ayından itibaren başlanıyor.
İmece usulü toplanan ve "patpat" olarak tabir edilen tarım araçlarına yüklenen pırasalar, kökündeki çamurdan arındırılmak amacıyla Çakıllı beldesindeki yıkama havuzlarına getiriliyor.
Hava sıcaklığının sıfırın altında 7 dereceye kadar düştüğü bölgede kadınlar tüm zorluklara rağmen mesailerini sürdürüyor.
Kadınlar çamurdan arındırdıkları pırasaları demetler haline getirdikten sonra kilogramı 15 liradan satışa sunuluyor.
"Ellerimiz devamlı sızlıyor"
Üretici Ayşe Ceylan, AA muhabirine, yaklaşık 40 yıldır pırasa üretimi ile aile bütçesine katkı sağladığını söyledi.
Pırasa üretiminin zor olduğunu belirten Ceylan, en zor işin ise pırasaları yıkamak olduğunu ifade etti.
Ceylan, ellerinin sürekli suda olduğunu, günde bine yakın pırasa yıkadığını anlatarak, kışın suyun çok soğuk olmasından dolayı zorlandıklarını kaydetti.
Üretici Sıdıka Keskin de imece usulü hasat ettikleri pırasaları havuzlarda yıkayıp sattıklarını aktardı.
Ellerinin suda çok üşüdüğünü dile getiren Keskin, "Ellerimiz devamlı sızlıyor. Havuzdaki su ve hava bazen çok soğuk oluyor. Ben sabah erken geliyorum, akşam ezanına kadar buradayım. Çok yorucu oluyor gerçekten. Kolay olmuyor pırasa yıkamak, devamlı kökündeki çamuru ovalıyorsun. Çamurundan temizlenmemiş olsa kimse almaz bunu. Çamuruyla nereye koyacaksın, nerede satacaksın bunu? Ancak böyle temizlenirse satılır." dedi.