Sörloth'un iki yüzü: Seviyesiyle ilgili şüpheler var
Harika bir LaLiga performansı sergiledi ama ne Şampiyonlar Ligi’nde ne de Kulüpler Dünya Kupası’nda gol atabildi. Soru şu: Alexander Sörloth, en zorlu turnuvalarda yarışabilecek seviyede bir 9 numara mı?
Golcü ve gol atamayan forvet... Atlético Madrid'deki ilk sezonunda bu iki yüzünü de uç noktalara kadar yaşadı. Villarreal formasıyla 23 gol atıp son haftaya kadar Pichichi için yarıştıktan sonra geldi. Simeone’nin takımında Morata’nın yerini alacak golcü olarak transfer edildi.
Bir yanda, LaLiga’daki performansı öne çıkıyor: Takımın en çok gol atan oyuncusu oldu ve 19 golle büyük hücum silahı Julián Alvarez'i bile geride bıraktı. İstatistiklerini biraz da sezon sonundaki iki dev performansla süsledi: Real Sociedad’a dört, Girona’ya üç gol attı ama gerçekte oynadığı dakika sayısı (35 maçta 1.561 dakika) ve çoğu maça yedek başlaması düşünülünce ligdeki verimi olağanüstüydü.
Çok farklı olan bir diğer tarafı ise Metropolitano ekibinin oynadığı iki büyük turnuvadaki etkisizliği. Ne Şampiyonlar Ligi’nde (8 maçta 290 dakika) ne de Kulüpler Dünya Kupası’nda (3 maçta 170 dakika) gol atabildi. Bu, sezon toplamında 23 golle beklentileri fazlasıyla karşılamasına rağmen büyük bir handikap olarak görülüyor. Asıl sorun, takımın en önemli maçlarında yaptığı kabul edilemez hataların, bir hedef takımının referans golcüsü için affedilmez olması.
Örneğin Lille’e karşı alınan Şampiyonlar Ligi yenilgisinde yaptığı üç net gol hatası ve PSG’ye karşı bomboş kaleye kaçırdığı pozisyon, Atlético’nun Avrupa serüveninin kaderini değiştirebilecek anlar olarak hafızalara kazındı.
