Trump'ın ilk hedefi Panama, Dünya ticaretini bitirecek işgal

ABD Donald Trump Panama Panama Kanalı Gündem haberleri Çin
Trump'ın ilk hedefi Panama, Dünya ticaretini bitirecek işgal

ABD Başkanı Donald Trump'ın “Panama Kanalı'nı Çin yönetiyor ve geri alabiliriz” tehditlerinin ardından, Savunma Bakanı Pete Hegseth'i Panama'ya gönderiyor. ABD yönetimi tarafından gerçekleştirilecek ikinci üst düzey ziyarette, Hegseth'in kanalı ziyaret edeceği de duyuruldu. Panamalılar ise, “Kanal bize ait. Öyle de kalacak” cevabını yolladı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ardından Savunma Bakanı Pete Hegesth de Panama'ya gidiyor. Hegest'in ziyareti, ABD Başkanı Donald Trump'ın Panama Kanalı'nın yönetimiyle ilgili tartışmalı açıklamaları nedeniyle dikkat çekiyor. Trump, "Panama Kanalı'nı Çin yönetiyor" iddiasında bulunarak, "kanalın kontrolünü geri almak için tüm seçenekleri değerlendireceklerini" söylemişti. Bu ifadeler, Panama'da büyük tepkiyle karşılanırken, birçok Orta ve Latin Amerika ülkesi, Panama'nın yanında olduğunu açıkladı. Panamalı yetkililer ise her fırsatta, ABD'nin bu söylemlerine kesin bir yanıt vererek: "Kanal, Panama'nındır ve öyle kalacak" diyorlar. ABD'nin 1989'da benzer gerekçelerle Panama'yı işgal ettiği göz önüne alındığında, son açıklamalar bölgede endişe yaratıyor.

Trump'ın ilk hedefi Panama, Dünya ticaretini bitirecek işgal - Resim : 1
ABD eski Başkan George H. W. Bush, 1999 yılında ülkenin işgal edilmesi emrini vermişti. 

PANAMA İŞGALİ YAŞADI

ABD ve Panama arasındaki gerilim ise  tarihsel anlaşmazlıklarla dolu bir zeminde yeniden alevleniyor. Yapımına Fransa tarafından başlanan ancak finansal yetersizlikler dolayısıyla inşası ABD'ye devredilen Panama Kanalı 1914 yılında tamamlanarak hizmete açıldı. Kanal uzun yıllar ABD'nin yönetiminde kaldı. Panama halkı tarafından bu dönemde “işgalin sembolü” olarak görülen kanal için Panama hükümetleri ulusal haklarını talep ettiler. Kanalın Panama'nın ortasından geçmesi ve ABD yönetiminde bulunması dolayısıyla ülkenin toprak bütünlüğü de ikiye ayrılmıştı. Panama'nın kanala ilişkin talepleri  ise ancak 1977 yılında karşılık buldu. 7 Eylül 1977 tarihinde, ABD eski Başkanı Jimmy Carter döneminde iki ülke arasında imzalanan “Panama Kanalı Anlaşması” ve “Tarafsızlık Anlaşması”yla birlikte çözümsüzlüklerin giderildiği düşünüldü. Panama kanalın yönetim hakkına kavuştu. Kanalda özerk Panama Kanal Otoritesi oluşturularak tüm denetim de Panama'ya bırakıldı.

TRUMP'IN SÖYLEMİ AYNI

Panama, 3 bine yakın sivilin hayatını kaybettiği ABD işgali de gördü: 20 Aralık 1989 tarihinde ABD eski Başkanı George H. W. Bush'un direktifiyle Birleşik Devletler'in Panama işgali başladı. ABD'nin temel gerekçesi ise uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı ve ülkedeki 35 bin ABD vatandaşının hayatını tehdit ettiği iddia edilen Panama'nın eski lideri, diktatör Manuel Noriega'yı iktidardan düşürmek olarak açıklandı.  1984 yılında askeri lider olarak iktidara gelen Noriega, ABD'nin bölgedeki komünizm karşıtı bloğunda en büyük müttefiklerinden birisi haline gelmişti. Başkan Bush'un açıklanan müdahale gerekçelerinden birisi de Trump'ın söylemi ile aynıydı. 

ANLAŞMA “DUR” DİYOR

Diğer yandan “Panama Kanalı Anlaşması” ve “Tarafsızlık Anlaşması” Trump'ın taleplerinin önündeki engeller durumunda. Anlaşmanın 4. maddesine göre iki ülke arasında tüm diğer anlaşmaların geçersiz olduğu bir durumda bile ABD kanalın tarafsızlığını tanımak zorunda. Trump, gerekirse ABD askerlerinin bölgeye yeniden gönderilebileceğini de iddia etse de anlaşmanın 5. maddesi gereği kanalda yalnızca Panama Ordusunun varlık gösterme hakkı bulunuyor. 

Trump'ın ilk hedefi Panama, Dünya ticaretini bitirecek işgal - Resim : 2
Panama Dışişleri Bakanı Martinez-Acha ise “Panama Kanalı ulusumuz için geri dönüşü mümkün olmayan bir fetihtir. Kanal Panama'ya ait ve öyle de kalacak” diyor.

"DİRENİRİZ" CEVABI

Kilitli havuz sistemine sahip olan 77 kilometre uzunluğundaki kanal sayesinde ABD'nin iki kıyısındaki mesafe 15 bin kilometre, Avrupa'dan Asya'ya uzanan ticaret rotaları ise 3 bin 700 kilometre kısalmış oluyor. Panama Kanalı, deniz ticaretinin yüzde beşinin aktığı stratejik bir geçiş noktası konumunda bulunurken, ülkeye katkısı ise 2,5 milyar doların üzerinde. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçtiğimiz Şubat ayında ilk dış temasını Panama'ya gerçekleştirmiş ve Panama Cumhurbaşkanı Jose Raul Mulino ve Dışişleri Bakanı Javier Martinez-Acha ile bir araya gelmişti. Rubio da Trump'ın sözlerini tekrarlayarak “ABD'nin haklarını korumak için gerekli tedbirleri alırız” açıklamasına bulunmuştu.

[email protected]

 

Kaynak: Web Özel