Özgür Özel'den Bahçeli'nin 'Ekrem İmamoğlu' çağrısına yanıt: Biz burada sizinle buluşabiliriz...

Özgür Özel Ekrem İmamoğlu CHP

TBMM'deki grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP lideri Bahçeli'nin 'İmamoğlu' çağrısına yanıt vererek, "Biz burada sizinle buluşabiliriz, hızlı ve adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama" dedi. Özel, zirai don felaketi, 'Terörsüz Türkiye' süreci, proje okullarına atamalar ile 'normal doğum' tartışmaları hakkında da konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, MHP lideri Bahçeli'nin 'İmamoğlu' çağrısına yanıt vererek, "Biz burada sizinle buluşabiliriz, hızlı ve adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama" dedi.

Özel, Türkiye'de çok sayıda ürünü vuran zirai don felaketiyle ilgili olarak, "Türkiye yanıyor. Aklınıza ne geldiyse bir gecede dondan yandı. Öyle bir noktaya geldi ki, üreticiler perişan oldu. Çiftçiye geçen yıl 178 milyar hak ettiği desteklemeyi vermemişlerdir. Verdikleri çok daha azdı. Bu don, çiftçiyi yakarken Mehmet Şimşek'in yaktığı para 1.7 trilyon. Yani çiftçiye verse, herkesin yüzünün güleceği bu parayı çiftçiden esirgemişti. Hepinizin sosyal medyalarına baktım. Bütün CHP milletvekilleri, nasıl yetiştiniz? Birisi kayısı bahçesinde, biri üzüm bağında, birisi Antalya'da domates üreticisinin yanında" dedi. 

"İNSANI ERKEK OLDUĞUNA UTANDIRTIYORLAR"

Özel, 'normal doğum' tartışması hakkında, "Kadının yerine konuşmaktan vazgeçin artık. İnsanı erkek olduğuna utandırtıyor bunlar artık. Sağlık Bakanı'na soruyorlar, "Maçı bir tek erkekler mi izliyor?" diyor. Esas orada kötü mesajın hedeflemesini dahi anlamamış" ifadelerini kullandı. 

CHP lideri, proje okullarına öğretmen atamalarıyla ilgili olarak, "Şimdi liselilere saldırıyor. İlk adımları kim atıyor bir bakın. Liselileri karıştıran ben miyim yoksa proje okullarına saldıran Milli Eğitim Bakanı mı? Yüz tanıma sistemi ile eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, bir daha eylem yaparsa diye tehdit ediyorlar, şimdi liselerden çekmişler, ki 18 yaşından küçük çocuklar. Onların görüntüsünün çekilmesi de hassas ve tehlikeli işler. Aileleri arıyorlar, öğrenci bahçede eyleme katılmış diye tehdit ediyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler. 6 bin başarılı öğretmeni okullarından, öğrencilerinden koparıyorlar. Yap sınavı yarışsınlar" diye konuştu. 

'Terörsüz Türkiye' süreciyle ilgili son gelişmeleri değerlendiren Özel, "Adalet Bakanlığı ile DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya gelecekleri duyuruldu. Bu görüşme eğer Meclis'e zemin yaratacaksa yapılmalıdır. CHP'yi suçlayanların bugün nereye geldiği ortada. Şehitlerin gelmeyeceği, Kürt'ün, Türk'ün annesinin gözünden yaş akmayacağı her türlü müzakerenin, gayretin yanında oluruz" dedi.

Özel'in açıklamaları: 

"28 GÜNDÜR OLAĞANÜSTÜ BİR SÜRECİ HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ"

28 gündür olağanüstü bir süreci hep birlikte yaşıyoruz. Esenyurt Belediye Başkanımıza kayyum atanıp Beşiktaş'a haksız operasyonu olduğu gün grubumuzu İstanbul'da toplayıp basın mensuplarının gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna 'savaş ilanı olarak görüyorum' demiştim. Cevap sorusuna da savaş ilanına ne şekilde cevap verilirse hiç merak etmeyin, o cevabı vereceğiz demiştim. Ön seçime gitmeye karar verdiğimizde ortaya çıkan davranışları okuyup, yani bir yandan diploma iptali, bir yandan 5 davada 25 yıl hapis ve siyaset yasağı istemi, diğer yandan terör ya da mali suçlardan yürütülen iki operasyon ve daralan çember. Bir darbe mekaniği işliyor demiştim. Bu İstanbul'un seçilmiş başkanına darbe yaparken aynı zamanda cumhurbaşkanı adayımıza darbe girişimi hazırlığıdır demiş, buna normal tepki vermeyeceğimizi ifade etmiştim.

Ben buradan cumhurbaşkanı adayımıza, Ekrem İmamoğlu'na karşı girişilen darbe girişimini, 16 Mart ile 26 Mart iki çarşamba arasında İBB'yi bir kayyuma teslim etmemek için her gece yüz binler, milyonlar olup Saraçhane'de direnenlere, 23 Mart'ta adayımız oylamanın başlayacağı sırada hakim karşısına çıkarılmışken, bütün üyelerimize ve CHP üyesi olmadığı halde, bazısı bize hiç oy vermediği halde bir pazar sabahı uyanıp sokaklara dökülüp iki elindeki bastonu ile Atatürk'ün bize emanet ettiği demokrasiye, cumhuriyete, İsmet Paşa'nın emaneti çok partili demokrasiye, kazananın gelmesine, milli iradeye sahip çıkan milyonlara, o günden bugüne de gerek meydanlarda gerek sandıklarda gerekse bu haksızlığa karşı cesaretle nereye çağırsak oraya koşup gelen ve iradesine sahip çıkan milyonlara, bu bir avuç cuntacıya karşı darbeyi püskürten milyonlara yürekten teşekkür ediyorum. Sivil darbenin silahı yargıdır. Bugünkü yargı darbesinde mühimmat yalandır, iftiradır. Birisinin talimatıyla, yargı eliyle yürüyen 19 Mart sivil darbesi 12 Eylül darbesi, 12 Mart darbesi, 1960 darbesi gibi milletin gönlünden asla ve asla bir destek görmemiştir. Tarih önünde de diğer darbeler gibi mahkum olacaktır.

"DİPLOMA İPTALİNİN ALTINDA OLANLARI TEK TEK İRDELİYORUZ"

Diploma iptalinin altında olanları tek tek irdeliyoruz. Konservatuar hocası, kazıyorsun kendi diplomalarında şaibeler var. Usulen de esasen de hukuksuz bu süreç Ekrem Başkan'la beraber İstanbul Üniversitesi'nden 28 kişinin de diplomasının iptaline sebebiyet verdi. Bunlardan biri Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı. Bir profesöre sen artık lise mezunusun dediler. Diploma iptali yazısına şunu koymuşlardı: Acele edin, diploma işlemlerde kullanılıyor, 31 yıldır, bu diplomayı hızla iptal edin.

"HER VATANDAŞIN CEBİNDEN ŞİMDİLİK 20 BİN TL ÇIKTI"

Örneğin, Mehmet Şimşek dünyayı geziyor, Türkiye'ye yatırımcı davet ediyor, para gelmesini istiyor ama bir yandan bu işler oluyor. Bütün dünya soruyor. 2019'da dünyanın en bilindik metropolünde seçim kazanıldı, mazbata iptal edildi. Aynı kişi yine seçim kazandı 31 yıllık diploma iptal edildi. Mahkeme devam ediyor, Ekrem İmamoğlu'nun çevresindeki kişilerin şirketlerine el konuluyor, kayyum atanıyor. Daha kovuşturmanın başındayız. Kimsenin suçu ispat edilmiş değil. Belediyelere ikisine kayyum atadılar. Yüz binlerce bildoard'a kayyum atadılar. Rejimlerinin reklamını yapmak için İBB'nin kiraya verdiği, üzerinde reklamlar yayınlanacak olan, oradan kent lokantasına çorba olacak olan, çocuğa süt desteği olacak olan kaynaklara el koymaya çalışıyorlar. Devletin verdiği tapunun, diplomanın, şirket ruhsatlarının yok sayıldığı yerde nerede hukukun üstünlüğü nerede mal güvenliği. Bu yüzden Mehmet Şimşek 45 milyar doları yakmak zorunda kaldı döviz daha fazla yükselmesin diye. Her vatandaşın cebinden şimdilik 20 bin TL çıktı. Türkiye'de dün gece doğmuş bebeğin de cebinden 20 bin lira aldılar, 90 yaşında ninenin de cebinden 20 bin TL aldılar.

"ASGARİ ÜCRETLİNİN MAAŞI ÜZERİNDEN KAYIP 4 BİN TL"

Bundan 4 hafta önce asgari ücret 6.5 gram altın alıyordu, bugün 5.5 gram altın alıyor. Sadece asgari ücretlinin maaşı üzerinden kaybı 4 bin TL'dir. En düşük emekli aylığını asgari ücrete çıkarın demiştik, para yok dediler. Buradan söyledik, ince hesap yaptılar 100 milyar TL lazım dediler. Bugün 14 bin TL alan her emeklinin 22 bin lira alması için 100 milyar TL lazımdı, 17 katını Ekrem İmamoğlu korkusu için yaktılar. Mehmet Şimşek'e sorunca bu rezervler bu günler için birikti diyor. Türkiye'nin her yerinde ağaçlar yandı, don oldu. Bu rezervler onlar için değil. Yurt yap, bu para onlar için değil. Bu paniği önlemek, doların 80 lira olmasını önlemek için bu rezervleri yakıyor. Yapmasaydın bu işi, bu parayı emekliye vereydin, ürünü yanan çiftçiye vereydin, yok hayır. O yüzden bu darbenin çok ağır maliyeti vardır. Bunu Meclis'te arkadaşlarımız, bu kürsüde ben, Anadolu'da meydan meydan, İstanbul'da meydan meydan hem darbeyi hem demokrasiyi savunacağız. Para bulamadıkları millete rakibini saf dışı etmek için nasıl para bulduklarını teker teker anlatacağız.

ZİRAİ DON FELAKETİ: TÜRKİYE YANIYOR

Türkiye yanıyor. Aklınıza ne geldiyse bir gecede dondan yandı. Öyle bir noktaya geldi ki, üreticiler perişan oldu. Çiftçiye geçen yıl 178 milyar hak ettiği desteklemeyi vermemişlerdir. Verdikleri çok daha azdı. Bu don, çiftçiyi yakarken Mehmet Şimşek'in yaktığı para 1.7 trilyon. Yani çiftçiye verse, herkesin yüzünün güleceği bu parayı çiftçiden esirgemişti. Hepinizin sosyal medyalarına baktım. Bütün CHP milletvekilleri, nasıl yetiştiniz? Birisi kayısı bahçesinde, biri üzüm bağında, birisi Antalya'da domates üreticisinin yanında. Bir yandan Saraçhane'de, Esenyurt'ta, Samsun'da, burada Meclis'te direnirken don düştükten ve orada herkesin canı yandıktan sonra oraya giden grubumun her birinin alnından öpüyorum, milletvekili budur. Salon adamları atadıklarına kendilerini alkışlatırken, milletin vekilleri kendini seçenlerin yanında. Gerçek siyaset budur, cuntanın sonunun geldiğinin göstergesi de milletin gönlüne girmiş hem Ekrem İmamoğlu'dur hem CHP grubudur. 8 lira olmuş domatesin fiyatı üretici satarken, maliyeti 20 lira, markette 50 lira. Bu düzene isyan ederken Antalya'nın tüm milletvekillerimiz hep bu isyanı dile getirdiler bu hafta. Bütün gücümüzde hepsini hem Meclis'te savunmaya hem sahada olmaya bir büyük mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Karşımızda milletten kopmuş kötü bir niyet var. Karşımızda devleti, içinden adaleti çektiği için çeteye dönüştürmüş bir yapı var. Devlet adilse vergide ve hizmette, o parayla yaptığı hizmetler, devleti devlet yapar. 

"NORMAL DOĞUM" TARTIŞMASI

Kadının yerine konuşmaktan vazgeçin artık. İnsanı erkek olduğuna utandırtıyor bunlar artık. Sağlık Bakanı'na soruyorlar, "Maçı bir tek erkekler mi izliyor?" diyor. Esas orada kötü mesajın hedeflemesini dahi anlamamış.

PROJE OKULLARINA ATAMALAR

Şimdi liselilere saldırıyor. İlk adımları kim atıyor bir bakın. Liselileri karıştıran ben miyim yoksa proje okullarına saldıran Milli Eğitim Bakanı mı? Yüz tanıma sistemi ile eylemlere katılan üniversitelilerin ailelerini arıyorlar, bir daha eylem yaparsa diye tehdit ediyorlar, şimdi liselerden çekmişler, ki 18 yaşından küçük çocuklar. Onların görüntüsünün çekilmesi de hassas ve tehlikeli işler. Aileleri arıyorlar, öğrenci bahçede eyleme katılmış diye tehdit ediyorlar. Geçmişin ikna odalarını dijital sisteme çevirmişler. 3-5 proje okul yapacağız diye başlamışlardı şu anda 2153 okul var. Bu okullar her ilin, ilçenin geleneği güçlü, geçmişi başarılarla dolu okulu. Bu okullara girmek için en yüksek puanları almak lazım. Öğrencinin en iyisi orada, öğretmenlerin de en iyisinin orada olması lazım. Yusuf Tekin, 6 bin öğretmenle sınırlı olduğunu söylüyor. 6 bin başarılı öğretmeni okullarından, öğrencilerinden koparıyorlar. Bu Yusuf Tekin kanuna geçen senelerde koyduğu, bizim AYM'ye taşıdığımızı yetkiyi kullanarak, ölçmeden, başarısına bakmadan Bakan kararı ile 6 bin öğretmeni atıyor, yerine getiriyor. Gelenlerin ortak özelliği tek bir sendikadan gelen, itaat dışında özelliklerinin olduğu belgelenmediği tecrübesiz öğretmenler. Yap sınavı yarışsınlar. Sırf yandaş diye bu öğretmenleri getiriyorlar. 

'TEHCİR' İFADELERİNE TEPKİ

Trump, Gazze'den Filistinlileri etrafa dağıtalım diyor, birkaç ülkeye. Birisi de Türkiye. Ben bu hafta sonu Filistin davası için toplanan ve kendi görüşlerini ifade eden Müslüman kardeşlerime hiçbir şey demem ama bu iktidar, geçmişte Filistin'in ekmeğini yiyen, Mavi Marmara'ya gerekirse ben de bineceğim diyen, sonra bana mı soruyorsunuz diyen birisi, Trump'ın talimatıyla ortamı hazırlarken, bir gazete tehcire 'hicret' süsü veriyor. Trump'a gönüllü yanlamanın işine alet etmeye çalışıyorlar. Bunlara geçmişte ne kadar oy veren samimi muhafazakar, samimi milliyetçi varsa bu utanmazlara diyorum ki, siz bu Trump'ın orayı boşaltma, orayı kumarhaneler planına 'hicret' deyip Hz. Muhammed'i alet ediyorsunuz ya yazıklar olsun. 

Vermesi gereken yayınları vermeyenler var. O konuda CHP tek başına değil. Büyük bir mutabakatla boykot kararı aldı. İstanbul gibi bir kentte bir gece 1 milyon 200 bin kişi toplanacak, bütün dünya televizyonlarına, gazetelerine manşet olacak, Maltepe'de kalabalık toplanacak, millet ayağa kalkacak, darbe bastıracak, sen orada ölü taklidi yapacaksın. Buna karşı boykot başlattık. Liste sitemizde. 

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE" SÜRECİ

Kürt sorununda yeni bir süreç yürüyor. Adını koymaya korktukları, ne yapmayı istediklerini gizledikleri bir süreç yürüyor. Bize bir şeyler olacak destek verin diyorlar. Biz de Meclis'e getirin diyoruz. Adalet Bakanlığı ile DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya gelecekleri duyuruldu. Bu görüşme eğer Meclis'e zemin yaratacaksa yapılmalıdır. CHP'yi suçlayanların bugün nereye geldiği ortada. Bu iktidarın demokrasiden, kardeşlikten, birlikte alacak bir nasibi olmadığını bildiğimiz halde MHP'nin tarif edilmesi zor tutumunu bir kenara koyarak CHP, geçmişte nerede duruyorsa, biraz önce özetlediğim şekilde aynı yerde durmaktadır. Şehitlerin gelmeyeceği, Kürt'ün, Türk'ün annesinin gözünden yaş akmayacağı her türlü müzakerenin, gayretin yanında oluruz ancak Batı'daki Kürtler belediye meclislerine alınarak İmamoğlu'na destek sağladı diyenlerin, düne kadar birbirlerine ip atanların, siyasi parti ile ilişki kurduk diye bize terörist yaftası yapıştırmaya çalışanların sadece milletimiz ikiyüzlülüğünü görsün. Biz 'Terörsüz Türkiye'ye destek oluruz ama sayın Bahçeli, sandıksız Türkiye istiyorlar, sen ona destek mi oluyorsun?

Erdoğan ceza aldı, şiirden ceza almasını doğru bulmadık. Hapis yatacağı yere giderken İstanbul'da belediye önünde miting yaptı, engellenmedi. Orada mitingle uğurlandı. Cezaevinde 30 bin ziyaret aldı diyorlar. Şimdi Ekrem Başkan'a gidene gelene laf ediyorlar. O geçmişte kötüledikleri, iktidara hizmet ediyor dedikleri, tarafsız değil dedikleri, iktidar olduğu, dokunulmazlıkları bu yargıyla mı kaldıracağız dedikleri dönemde ne kendisine ne bir gazeteciye, asla ve asla gizli suçları birlikte sorguladıkları işler yapılıp da bu zulüm de itibar suikastı da yapılmadı. Onun bugün ne yaptığına bakın. Aynı suçlamalar yapılıyor. Ekrem İmamoğlu'na, arkadaşlarımıza soruluyor, MASAK raporları çıkarılıyor bir tane kanıt yok. Tayyip Bey sürekli 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır' diyor ya, bunun kafasında bir tarafa oturtmuş. Şimdi sıra Ekrem'de diyor. Belediye olanakları bendeydi, şimdi Ekrem'de diyor. Bulacaksın diyor. Bu işi bilen benim diyor. Bu işi kuran benim diyor.

BAHÇELİ'NİN 'İMAMOĞLU' ÇAĞRISINA YANIT

Devlet Bey'in yargılamaların hızlı olmasına, suçsuzsa diyor tahliye olmasına, yaptığı vurguları kıymetli buluyorum. Madem milletin verdiği oylara değer veriyoruz. Daha 1 yıl önce iki kişiden birinin oyuyla İstanbul'a görevlendirilen İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasına, yargılama sırasında görevinin başına dönmesine ve ilave yapıyorum, TRT'den isteyen her kanaldan yargılamaların açık ve şeffaf yapılmasına siz ne diyorsunuz? Biz burada sizinle buluşabiliriz, hızlı ve adil yargılama. Suç ispatlanırsa hapse, beraat ederse görevine ve tutuksuz yargılama ve televizyondan yargılama.