Özgür Özel: Kültür ve Turizm Bakanı hakkında soruşturma komisyonu önergesi hazırladık
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında soruşturma komisyonu kurulması için önerge hazırladıklarını açıkladı. Özel, komisyon kurulmasına ilişkin önce muhalefet partileri ardından yeter sayıya ulaşılması için AK Parti ve MHP'li vekillerle görüşmeler yapacaklarını belirtti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel'in konuşmasının öncesinde bağımsız milletvekilleri Cemal Enginyurt ve Salih Uzun, CHP'ye katıldı. İki ismin rozetlerini Özgür Özel taktı.
Konuşmasına Kartalkaya'daki yangın faciasıyla başlayan Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında soruşturma komisyonu kurulması için önerge hazırladıklarını açıklayarak, "279 sayıyı sağlayana kadar ortaklaşmak için çaba sarf edeceğiz. Ardından 21 tane vicdanlı, oy aldığı Anadolu'nun ve Trakya'nın temiz insanlarından korkacak, onların yüzüne bakamayacak hale gelmeyecek milletvekiline ihtiyacımız var. Milletvekillerine teker teker ulaşacağız. "Bu bakanı Yüce Divan'a yollayalım" diyeceğiz. Bu denetimler nasıl olmamış, bu hayatlar nasıl sönmüş hep beraber bakalım. Biz Kartalkaya'nın sorumlularının soruşturulması için Meclis'te bulunan 593 yüreğe sesleniyoruz, var mısınız?" dedi.
6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümüne ilişkin açıklama yapan Özel, "Erdoğan'ın yıkılan ev olarak söylediği rakam 650 bin. İki yıl sonra söylediği teslim edilen konut 201 bin. Verdiği sözün sadece yüzde 30'unu tutmuş durumda" diye konuştu.
"İHRAÇ EDİLEN TEĞMENLERDEN İSTENECEK TAZMİNATLARI CHP'Lİ VEKİLLER KARŞILAYACAK"
Özel, haklarındaki disiplin soruşturmasının ardından TSK'dan ihraç teğmenlerden istenecek olası tazminatların CHP'li milletvekillerinin maaşları ile ödeneceğini de duyurdu.
Özel'in açıklamaları:
Hem sayın Enginyurt'a hem sayın Salih Uzun'a 81 ilimizde bizimle birlikte verecekleri demokrasi ve yeniden kurtuluş mücadelesinde başarılar diliyorum, aramıza hoş geldiniz diyorum.
78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan Kartalkaya otel faciasının üzerinden tam iki hafta geçti. İçişleri Bakanı olay günü tüm sorumluları 10 gün içinde belirleyeceğini taahhüt etmişti. Bugün o sözün üzerinden 14 gün geçti. Sorumlular ortada yok. Adalet Bakanı'nın önce resmi yazıyla görevlendirdiği, sonra kabul etmeyip, rapora Bolu Belediyesi'ni ilave etmezseniz almayız dedikleri rapora önce korsan dediler, resmi görevlendirme yazısını açıkladı. İsimleri açıkladı. Resimleri açıkladık. Bilirkişi heyeti mesleki namuslarına da kişisel onurlarına da sahip çıktılar, suçlu görmediklerini o rapora ilave etmediler. Önce dediler ki o rapor korsandır, yoktur. Raporun iki parçası birbirini suçlayan AK Partililerden ve onların atadıklarından oluşuyor. Ne raporda ne başka yerde olmayan sorumluluğu sosyal medya faaliyetiyle CHP'ye yüklemeye çalışanların milletin gözünde yeri olmadığını gördüler, 14 gündür kıpırdayamıyorlar. 14 gündür bilirkişi raporu olmaksızın tutuklamalar yapıldı.
"SAYIN ERDOĞAN, BU BAKANI GÖREVDEN ALINIZ"
Hala Bolu Cumhuriyet Başsavcısı'nın hakikatten AK Parti'yi nasıl sıyırır, CHP'yi nasıl bulaştırırım, bunun çabası var. İçişleri Bakanı hala verdiği söze rağmen sessiz bir şekilde duruyor. Bu utanç daha fazla gizlenemez ama bekliyorlar. 21 Ocak'ta yangın sürerken, onlar önce 6, sonra 10 kaybımız var deyince, biz 66 kaybı bilip Bakan ya da Valilik açıklayacak diye beklerken, 6 saat Ankara İl Kongresi'ni bekletip, yangın sürerken Kürşad Zorlu'ya rozet takıp, kongreyi yapıp, konuşmadan sonra gerçek rakamı açıklayanlar, bu sorumluyu da 23 Şubat'ı bekletip, büyük kongrelerini yapıp, güya bu yangının bakan üzerinden görevden alınınca AK Parti'nin sırtına yük olmasına engel olup, çok sayıda bakanı değiştirip bu işten kurtulma yoluna gidiyor. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Ankara İl Kongresi'ni beklemek ayıplı bir işti. Büyük kongreyi beklemek daha büyük ayıp. Bu bakanı görevden alınız. Bütün bakanları da atayan kalem sizsiniz, kalem sizin, mürekkep sizin, sorumlu da sizsiniz. Bunu değiştiremezsiniz.
"SORUŞTURMA KOMİSYONU ÖNERİSİ HAZIRLADIK"
Sorumlular yargılanacak, yargı ne karar verirse, süreçleri de yakından takip ederek, adil yargılama ile hukukçu milletvekillerimizle, barolarla birlikte işin üstünde olacağız. Bu işin Ankara'da tepelerde sorumluları var. Bunları savcı sorgulayamıyor. Kültür ve Turizm Bakanı'na sorulacak çok sorunun, alınacak çok cevabın olduğuna bu milletin yüzde 99.9'u ikna oldu ama bunun için Meclis'te soruşturma komisyonu kurmak gerekiyor. Bunun kurulma talebi suç duyurusudur. O dilekçenin Meclis'e gelmesi savcılık aşamasıdır. Raporun oylanması mahkemeye sevktir. Kabulü, AYM'nin yargılama yapmasıdır. Bunun için bu Meclis'e görev düşüyor ama 16 Nisan 2017 referandumu ile tek adam rejimi yaratırken sorumluları sorgulamama konusunda da kendisine önemli güvenceler aldı. 55 milletvekilinin imza ile bu bakan soruşturulma demeleri yetiyordu, bugün 60 yetecekti 600 vekille ama bu 60 kişi yerine şimdi sadece bu bakanın sorumluluğunu hissediyorum, komisyon kursun diye önerecek milletvekili sayısı 301'e çıktı. 301 vekil imza atmadan bu bakanı konuşalım diyemiyorsunuz. AK Parti ve MHP bir kenara ayrıldığında, onları destekleyenler ayrıldığında 279 milletvekili var. Yani biz bütün muhalefet birleşsek 280 kişiyiz. Bakalım bile diyemiyoruz. Biz CHP olarak ortak çalışma ile bir soruşturma komisyonu önerisini hazırladık. Bu hafta önce tüm muhalefet partilerinin grup yönetimlerine ziyarette bulunacağız. 279 sayıyı sağlayana kadar ortaklaşmak için çaba sarf edeceğiz. Ardından 21 tane vicdanlı, oy aldığı Anadolu'nun ve Trakya'nın temiz insanlarından korkacak, onların yüzüne bakamayacak hale gelmeyecek milletvekiline ihtiyacımız var. Milletvekillerine teker teker ulaşacağız. "Bu bakanı Yüce Divan'a yollayalım" diyeceğiz. Bu denetimler nasıl olmamış, bu hayatlar nasıl sönmüş hep beraber bakalım. Biz Kartalkaya'nın sorumlularının soruşturulması için Meclis'te bulunan 593 yüreğe sesleniyoruz, var mısınız?
6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN 2. YIL DÖNÜMÜ
Depremin ikinci yılındayız. İnsan duyunca kulaklarına inanamıyor. Deprem bölgesine verdiğimiz sözleri tutmanın mutluluğu içindeyim diyor. Erdoğan'ın yıkılan ev olarak söylediği rakam 650 bin. İki yıl sonra söylediği teslim edilen konut 201 bin. Verdiği sözün sadece yüzde 30'unu tutmuş durumda. Sayın Erdoğan, verdiğin söz bu. İlk gece, sonra 14 Mart'ta, 650 bin konut yıkıldı. Bir ay sonra 319 bini ilk yıl sonunda dedin, şu anda 201 binini verdin. Erdoğan'a inananların 10 tanesinin 3 tanesi konutta, 7 tanesi konteynerde ya da gurbette akrabalarının yanında. Boş kentler, akrabalarının yanına sığınmış aileler, tutulmayan sözlerin ikinci yıl dönümündeyiz. Şimdi 3. yıl sonunda konutlar bitecek diyor. Tut ki 3. yılda verildi, 2 yıl boyunca verdiğin sözden sonra konteynere mahkum ettiklerinin yüzüne bakıp sözlerimizi tuttuk diyemezsiniz. Deprem bölgesinde sadece teslim edilmeyen konut sorunu yok. Sosyal yaşamda çok sayıda sorunlar varken bir yandan da bu iktidar rezerv alanla rant peşine koşmuş, bilimsel olanla çıkar peşinde olan birbirine karışmış. Başta Hatay'da rezerv alan konusunda kimsenin içi rahat olmamakta. Her 100 sorumludan 97'si hakkında henüz bir karar verilmedi. Adalet beklentisi devam etmektedir.