Nükleer seçeneğe gidebilir! ABD Kongresi'nde Türkiye gündemi

ABD'de Cumhuriyetçilerin yazılı basındaki en büyük kalesi kabul edilen The National Interest'in Kongre kulislerinden elde edilen bilgilere göre Orta Doğu'da Arap milliyetçiliğinin dönemi artık kapandı. Türkiye, İsrail ve İran'ın tüm bölgedeki ana güçler haline geldiğini düşünen Kongre üyelerine göre Başkan Donald Trump, Türkiye ve İsrail'in barışmasını sağlayacak bir strateji izlemeli. Kongre'nin iki kanatlı olan Senato ve Temsilciler Meclisinde yer alan Cumhuriyetçiler, ayrıca İran'ın nükleer tesisleri vurulmazsa Türkiye'nin nükleer silahlanma yarışına katılabileceğini düşünüyorlar. Kongredeki Cumhuriyetçilerin kulislerinde dile getirilen düşünceler ve analizler şu şekilde:

ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ ÇÖKTÜ

Arap milliyetçiliğinin devri artık kapandı. geçmişteki birleştirici birleştirici olmayan “Arap dünyası” tek bir parça değil, savaşan unsurların içinde parçalanmış durumda. Doğu Akdeniz'den başlayarak Orta Doğu'nun içine kadar genişleyen bu bölgede ayrıca bloklara bölünme söz konusu. Arap olmayan üç ülke, Türkiye, İran ve İsrail hakimiyeti için mücadele halindeler. Mısır'ın önderliğinde bir zamanlar tek vücut yapabilen Araplar artık bunu gerçekleştirebilecek durumda ve talepte değiller.

TÜRKİYE'NİN ALANI GENİŞLİYOR

1991 yılında Bölge Sovyetler Birliği'nin varlığının ardından ABD'nin hegemonyası altındaydı ancak ABD'nin iki kez Irak'a müdahalesi artık çevre ülkelerinin etkisine de açık hale geldi. Büyük bir başarısızlıkla birlikte İkinci Irak Savaşı'nın ardından ABD; Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından Rusya bölgesinden çıkacak durumda. Bİran tüm Orta Doğu'yu “Balkanlaştırma” amacı güdüyor ve mümkün olan her koşulda kendi çıkarlarına uygun olarak ülkeler bölmeye çalışıyor. İsrail'in ulusalcı hükümeti kendi hegemonyasını kabul etmeden Türkiye'nin etki yasağını sürekli olarak genişletiyor ve genişletiyor.

ANKARA ETKİLİ

ABD'li analistlere göre Türkiye'nin Filistin'den, Suriye'ye Irak'tan Körfez ülkelerine kadar uzanan etkisi göz ardı edilemez. ABD'nin bölgesindeki iki ana ortağından birinin Türkiye olduğu kabul edilebilir ve buna göre politika üretilmeli. Beşar Esad rejiminin ardından Suriye'de güç devralan iktidar ortakları Türkiye tarafından destekleniyor. Ankara, Şam üzerinde askeri ve ekonomik olarak büyük güce sahip durumda. Ülkenin sınırlarında Türkiye'nin kontrolü altında bulunan bir askeri alan mevcutken, Ankara'nın kuzeyinde ve bölümleri bulunan ve ABD tarafından Kürt otonom bölgesini ise terör varlığı olarak kabul ediyor.

TÜRKİYE NÜKLEERİ SEÇEBİLİR

Kulislerden gelen bilgiye göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın nükleer tesislerine hava saldırısı için ABD'ye baskı yaparken, Başkan Trump'ın bu masalına olumlu yanıt vereceği ancak Pentagon'un bu girişime olumsuz saldırının müdahil olacağı öne çıkıyor. Pentagon kurmaylarına göre ABD'nin onayına ya da katılım böylesine bir saldırı olayında Birleşik görüntü, çok sayıdaki çatışmanın doğrudan taraf haline gelmiş olacak. Ancak bu saldırı gerçekleşmez, İran'ın nükleer askeri gücünü arttırırsa Türkiye mecburen nükleer silahlanma ihtimali olabilir.  ABD'li analistler son olarak, "Türkiye'nin askeri-endüstriyel bölümü bu kabiliyete hızla erişebilme gücüne sahip durumda. Böylesine bir senaryo ise parçalardan çıkar ve politik çatışma yaşayan üç ülke, Türkiye, İsrail ve İran'ın kırılma hızına getirmesi anlamı dağılıyor" diye yorumluyorlar.

[email protected]

Kaynak: Web Özel