Kene vakaları patladı! İşte İstanbul'un yeni kabusu

Gündem haberleri Sağlık Haberleri Kene Anadolu İstanbul Enfeksiyon Halk sağlığı
Kene vakaları patladı! İşte İstanbul'un yeni kabusu

Havaların ısınmasıyla kene vakalarında ciddi artış yaşanıyor. Daha önce sıklıkla Anadolu kentlerinde görülen vakalar, artık megakent İstanbul'da da endişe yaratmaya başladı. Öyle ki, İstanbul'da 2025 yılının ilk 6 ayında 7 binin üzerinde kene vakası kayda geçti. Artışın en önemli nedenleri ise Kurban Bayramı nedeniyle Anadolu’dan İstanbul’a getirilen hayvanlar ile iklim değişikliği etkisi.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene kaynaklı hastalıklar ve ölümler yeniden gündemde. Özellikle Anadolu’da yaygın olarak görülen keneler, en son Sivas’ta 8 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Uzun süredir daha çok kırsal bölgelerde rastlanan kene vakaları, İstanbul’da da dikkat çekici şekilde artmaya başladı. 2025 yılının ilk altı ayında, İstanbul’daki sağlık kuruluşlarına toplam 7 bin 2 kene ısırması vakası bildirildi. Bu vakaların 6 bin 165’i sadece nisan, mayıs ve haziran aylarında gerçekleşti. Genellikle tarım arazileri ve ormanlık bölgelerde rastlanan kenelere karşı uzmanlar halkı dikkatli olmaya çağırırken; doğa yürüyüşlerinde veya açık arazilerde bulunan vatandaşların, uzun kollu ve uzun paçalı kıyafetler tercih etmeleri gerektiği vurgulanıyor.  

Kene vakaları patladı! İşte İstanbul'un yeni kabusu - Resim : 1
Bazı vatandaşlar, kene tespit ettiklerinde çıkarma aparatlarıyla müdahale etmeye çalışıyor. Kenenin kafasının deride kalması halinde ciddi enfeksiyonlar ve ölümcül komplikasyonlar gelişebiliyor. Bu nedenle kene fark edildiğinde müdahale edilmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması hayati önem taşıyor.

KENE POPÜLASYONU ARTTI MI?

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Murat Arslan, sıcaklık ve yağış trendlerindeki değişimin, özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığını taşıyan Hyalomma marginatum türü kenelerin popülasyonunu artırdığını söylerken, "Nisan ayından itibaren, özellikle hastalığın endemik olduğu bölgelerde yağışların mevsim normallerine göre yüzde 27,2 ile yüzde 43,2 oranında azalması, kenelerin aktif hale gelmesini kolaylaştırdı. Kurak ve sıcak hava koşullarının, bu türün yaşam ve yayılımı için elverişli ortam oluşturdu. Tarım işçileri, çobanlar, orman işçileri, açık arazide görev yapan askerler gibi gruplar öncelikli risk grubunda” ifadelerini kullandı.

KEKLİK ÇÖZÜM OLUR MU?

Keneyle mücadelede akarisit uygulamalar, zaman zaman da biyolojik mücadele amacıyla doğaya keklik salınması gibi yöntemler kullanılırken Arslan, şunları söyledi: "Doğaya salınan kekliklerin palaz döneminde böceklerle beslendiği, erişkin dönemlerinde ise umulanın aksine kenelerin larva-nimf dönemlerinin bu kuşlardan beslendiği unutulmamalıdır. KKKA hastalığının vektörü olan Hyalomma kenelerinin erişkinleri arazide toprak çatlaklarında vs saklanırlar ve kekliklerin bu keneleri bulup yemesi zordur. Bu nedenle doğaya keklik salınması beklenen kene mücadele etkisini gösteremez."

HIZLICA HAREKET EDİLMELİ

Konuyla ilgili Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever ise şunları kaydetti:

"KKKA kırsal kesimde yaşayan insanların hastalığı, metropollerde endişe etmenin anlamı yok. İstanbul içinde değil ama belki Trakya tarafındaki kırsalında hastalığı taşıyan Hyalomma marginatum ile karşılaşma olasılığı var. Bu kene KKKA hastalığına neden olan virüsü taşıyabiliyor. Türkiye'de doğada bulunan Hyalomma marginatum kenelerinin yüzde 8’i kadar bu virüs ile enfekte. Durum ne olursa olsun kene erken çıkarıldığında hastalık bulaşma riski düşer. Bu nedenle üzerinizde tutunmuş bir kene görür görmez çıkartmalısınız, keneyi kimin çıkarttığı önemli değil, ne kadar erken çıkarıldığı önemlidir. Kart vb gibi kene çıkartma araçlarına ihtiyacınız yok, eldiven veya peçete yardımıyla deriye tutunduğu en yakın yerden kavrayıp yavaş ve sabit kuvvetle çekip çıkartabilirsiniz. Kene tutunmalarında aslında belirgin bir artıştan bahsedemeyiz, bu sadece Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığının fazlasıyla gündeme getirilmesinden dolayı artan duyarlılığa bağlı. Bazen “kafası içeride kaldı” diyorlar, aslında bu kenenin çok kısa olan ağız organelidir ve kitin yapıda olup bir risk teşkil etmez. Bunu bir diken veya ağaç kıymığı batmış gibi değerlendirip daha sonra çıkartıp kolonya ile temizleyebiliriz. Keneyi çıkarttıktan sonra birkaç gün ateş, aşırı kırgınlık gibi belirtiler oluşursa sağlık kuruluşuna gidip kene tutma hikayesinden de bahsederek muayene olunmalıdır."

KENE HASTANEDE ÇIKARILMALI

Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi A. Deniz Akkaya Pultar ise kenenin yapıştığı yerden çıkartılması için mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğine dikkat çekti. Pultar, "Kene çıkarıldıktan sonra ateş, halsizlik, bulantı-kusma ve ishal gibi şikayetlerin gelişmesi durumunda kişi hastaneye başvurmalıdır. Özellikle atopik kişiler ile bağışıklık sistemini etkileyen çeşitli hastalıklara sahip olan bireyler sinek ve böceklerin tükürüğünde bulunan antijenlere karşı daha hassas olabilirler" dedi.

Kene vakaları patladı! İşte İstanbul'un yeni kabusu - Resim : 2
Kene ısırmasına bağlı yanlış müdahale sonrası deride ve iç organlarda kanamalar meydana geliyor.

30 KENE TÜRÜ VAR

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Zehra Çağla Karakoç da, kenelerin zorunlu kan emici artropodlar olduğunu belirtirken, şöyle konuştu: "Dünyanın her bölgesinde gözleniyor. Türkiye, iklim ve coğrafi olarak kenelerin yaşamına elverişli bir ülke. Türkiye’nin yaklaşık 30 kene türüne ev sahipliği yaptığı tespit edildi. Hastalığın kuluçka süresi ortalama 1-3 gün kadar sürerken, belirtiler; yüksek ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, bulantı- kusma ve karın ağrısı şeklinde ortaya çıkıyor."

[email protected]

Kaynak: Web Özel