İmamoğlu'dan Demirtaş'ın kitapları ve tiyatro oyunu açıklaması

İmamoğlu'dan Demirtaş'ın kitapları ve tiyatro oyunu açıklaması

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu'nun Selahattin Demirtaş'ın Devran isimli kitabının oyununu izlemesine yönelik tepkileri değerlendirdi, Eşim, nereye gideceğini bilen bir Türk kadını, bana soracak halleri yok" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 20’nci ilçe belediyesi ziyaretini Sultanbeyli’ye yaptı. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tiyatro hakkındaki sözlerinden, yarım kalan metro inşaatlarına ve Kanal İstanbul tartışmasına kadar bir çok konuda gazetecilerin sorularına cevap verdi.  

İmamoğlu, eşi Dilek İmamoğlu'nun Selvi Kılıçdaroğlu, Başak Demirtaş ve Canan Kaftancıoğlu'yla birlikte Selahattin Demirtaş'ın kitabından uyarlanan tiyatro oyununa gitmesine yönelik tepkilere yanıt verdi. İmamoğlu, "Eşim, nereye gideceğini bilir. Türkiye’yi yorumlayan, dünyayı yorumlayabilen ve ona göre nereye gideceğini bilen bir Türk kadını, bana soracak halleri yok" dedi. 

"DEMİRTAŞ'IN KİTAPLARI HER YERDE SATILIYOR"

Bir gazetecinin, "Selahattin Demirtaş’ın kitaplarının İstanbul kitapçısında satıldığına dair. Bu yeni bir uygulama mı? Sakine Cansız’ın envanterden bugün çıkarıldığına dair bazı görseller dolaşıyor" şeklindeki sorusuna İmamoğlu, "Bu şekilde tartışılması bizi üzüyor. Kitap konusu yıllar önce de başka şekilde eleştiriye sebep olmuştu. 'Bomba kadar etkili' diye bir tarif yapılmıştı. Bu olaydan sonra, bunu yapanlar, bu ülkede 15 Temmuz’u gerçekleştirmişti. Bu tarz laf söyleyenlerin pişman olduklarını düşünüyorum. Belki sormanız da gerekebilir o dönemin Başbakanı böyle bir ifade de bulunmuştu. Sayın Demirtaş’a ait kitap her yerde satılıyor. Devletin kurumları da buna dahil. PTT’nin de sitesine girin, var; TBMM’nin de sitesine girin, var" yanıtını verdi.

İmamoğlu, şöyle devam etti: "İktidara çok yakın kitapçıda da var. Başka kitapçılarda da var. Olabilir de. Olmalıdır da. Kaldı ki bir kitabın yasak olup olmadığına karar verecek olan bu ülkenin mahkemeleri, savcılıkları. Diğer kitapla ilgili olarak; 5 yıldır satışta olan bir kitap. Yeni değil. İstanbul Kitapçısı’nda 5 yıldır satışta. Ama gelen haklı tepkiler üzerine biz, o kitabın satışını sitemizden iptal ettik. Ama bu konu üzerinden bir hamaset oluşturarak, yine bir düşmanlık kurgusu üzerine önce sosyal medyadan başlatıp sonra başka iletişim araçlarına taşıyarak, yani bir nevi böyle toplumu infiale getirmek… Bunlar hoş şeyler değil. Toplumu boş işlerle uğraştırma meselesi."

TİYATRO OYUNU AÇIKLAMASI

"Demirtaş’ın ‘Devran’ oyununu izleyenler arasında sizin eşiniz de vardı. Hükümet kanadından özellikle İçişleri Bakanı’ndan oyunu izleyenlere tepkiler geldi" şeklindeki soruya İmamoğlu, şu yanıtı verdi:

"Benim eşim, iyi eğitim almış, üniversite bitirmiş, masterı olan, doktorası olan bir Türk kadını. Benim eşim, nereye gideceğini bilir. Türkiye’yi yorumlayan, dünyayı yorumlayabilen ve ona göre nereye gideceğini bilen Türk kadını. Sadece benim eşim değil, oraya gelen diğer kadınların da aynı şekilde olduğunu düşünüyorum. Öyledir de. Kadınların bir kitap üzerinden bir oyunu izlemesi, sürece katkı sunmasını çok olgun bir tavır olarak görüyorum. Destekliyorum da.

Hiçbir zaman hamaset siyaseti yapmadım, yapmayacağım da. Bence bu ülkenin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine en büyük katkıyı kadınlar sağlayacak. Keşke bu konuda erkek çeneleri az konuşsa.

"BU KONUDA ERKEK ÇENELERİ BİRAZ AZ KONUŞSA"

Eşimin de başta olmak üzere, bana soracak halleri yok. Ben, bu devlet adamlığı çağrısını her zaman ifade etmiştim. Söylenen sözler, ifade edilen tanımlar, tarifler o kadar kötü ki. Üzüntü ile takip ediyorum. Keşke bu kadınların yaptığına, 10-15 kadın daha eklense. Belki bu ülkede kadın eliyle farklı bir atmosfer doğabilir. Belki bu ülkede, barış ve huzur ortamı oluşabilir. Keşke bunu yapabilsek. Bu konuda biraz erkek çeneleri az konuşsa. Ben sahada gezerken de aynı dili konuştum. Trabzon’da da Diyarbakır’da da İstanbul’da da. Şu anda da görev yapıyorum ve aynı şeyleri konuşuyorum. Bizi hamaset çerçevesi içerisine sığdıramazlar, girmeyiz. Orası, onlara kalsın."

"BAKANLAR CUMHURBAŞKANINI YANILTIYOR"

İmamoğlu'na Başakşehir Hastanesine bağlantılı metro hattının durdurulduğunu ilişkin haberler de soruldu. Bu iddianın yalan olduğunu belirten İmamoğlu “Ben, bu yalan ifadelerden dolayı bir uyarıda bulunmak istiyorum. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'na uyarıda bulunmak istiyorum. Ben, kendilerini yanılttıklarını düşünüyorum kendi bakanlarının. Örnek mi? Melen Barajı. Melen Barajı'nı biz gündeme taşıdık. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) gündeminde çözüm aradık, didindik; olmadı. Bizim gündeme getirmemizle Sayın Cumhurbaşkanı'nın haberi olunca ödeneği çıktı DSİ üzerinden. Çatlakları, biz gündeme getirince öğrendi Sayın Cumhurbaşkanı. İkincisi Kanal İstanbul'da 30 milyon metrekareye yakın arsa hareketi olduğunu tariflediğimiz yerde, birkaç gün önce, ‘Burada hiç arsa hareketi yok' diyen bakan var. Tek bir yalanlama yok. Çünkü biz doğruyu söyledik. Bu konuda da herhalde Sayın Cumhurbaşkanı'nı yanıltıyorlar. Sadece o da değil. ‘ÇED raporuna İBB memuru onay verdi' dediler. Halbuki öyle bir şey yok. Hazirun cetveline attığı imzayı, onay olarak Cumhurbaşkanı'na anlatmış olabilirler” dedi. 

"2 YILDIR DURUYORDU BİZ HAREKETLENDİRDİK "

Aynı şekilde Ulaştırma Bakanı'nın da “Şehir hastanesine giden metroyu İBB iptal etti” dediğini aktaran İmamoğlu “Bizim öyle bir hamlemiz yok, hiç olmadı da. Başından beri Ulaştırma Bakanlığı'nın sürece dair söylediği her şey yanlış, eksik. Şimdi işin içine yalan ifade de girdi. Bu çok ayıp. Yakışıksız bir durum. Buradan siyaset yapmayın. Yardımcı olması gereken atanmış bakanların işi, bize laf yetiştirmek. İşinize bakın. ‘Efendim ben İBB Başkanına bilgi vermem. Çünkü ikna olmaz.' Nereden biliyorsun? Bilgi al, bilgi ver. Sayın Bakan'ın görevi ne? Bu ülkeye fayda sağlamak. Ben burada, Sayın Cumhurbaşkanı'na da doğru bilgileri aktarmadıklarını düşünüyorum. Yaklaşık 2 yıldır duran bir metro hattından bahsediyoruz. Orayı hareketlendirme, bir an önce bitirme çabamız var” diye konuştu.

"HAZİNE BİZİ REDDETTİ "

Cumhurbaşkanı'na metro çağrısı yapan İmamoğlu şunlar kaydetti: Gelin el birliğiyle duran bütün metro hatlarını harekete geçirelim 2022-2023 bitmeden. 2020'de, özellikle kredi imkanı sağladığımız bazı metro hatlarıyla ilgili de talep açmıştık. 

Bizim krediyi harekete geçirebilmemiz için Hazine onayı gerekiyor. 3 hatla ilgili bizim bu talebimiz reddedildi Ocak ayının ilk haftası. Belki bundan da Sayın Cumhurbaşkanı'nın haberi yok. Reddedilmese, biz o kredi imkanlarıyla metro hatlarını çok hızlı harekete geçirebileceğiz. Kredi imkanı var, biz buluyoruz. Sadece istediğimiz bir dokunuş. 

KANAL İSTANBUL PROJESİ

İmamoğlu, Kanal İstanbul'un 75 milyar TL olarak bilinen maliyetinin Ulaştırma Bakanı tarafından 15 milyar dolar olarak açıklanmasını da değerlendirdi. İmamoğlu, şunları ifade etti: “Bir ara ‘75 milyar lira' dendi. Bir ara ‘20 milyar dolar' dendi. Şimdi ‘15 milyar dolar' deniyor. Sayın Bakana bir kişi şunu sorsun; ‘Kaç metreküp hafriyat çıkacak, birim maliyeti ne? Ne kadar köprü yapılacak, birim maliyeti ve toplam yaklaşık maliyeti şu.' Yukarıdan aşağıya bir diziversin ya. Bu ülkenin milyarlarca dolarlık iş yapmış müteahhitleri, teknik insanları var. Bir anda, bir günde maliyet ortaya çıkar. Niye böyle yuvarlak kelimeler? Çocuk oyuncağı mı bu? İstanbul halkının da büyük bir kısmının karşı çıktığı bir konu. Maliyetiyle ilgili ‘Yılda beş milyar dolar gemilerden gelir kazanacak' deniyor. Be ne diyebilirim ki? Yeğeninin yarım saate karşıdan karşıya geçtiğine inanarak bunun doğruluğunu savunan bir bakanın söylemine, benim inanmak içimden gelmiyor. Orada, 1 milyonun üzerinde bir şehir tasarlanıyor. Bana göre bu rakam daha yüksek, 1,5 milyon.” 

son dakika son dakika haber