Evde doğan bebeğe de takip, topuk kanından kaçış yok!

Türkiye'de son günlerde topuk kanı "gerekli mi değil mi" tartışmaları gündemde. Uzmanlar, doğundan sonraki ilk 48 saat içinde yapılması gereken topuk kanı testinin pek çok hastalığı önlediğini belirtiyor. Testi yaptırmak istemeyen ailelerin ise rıza onam formunu imzalamaları gerekiyor. Bir diğer tartışma konusu ise hastanede doğmayan bebekler. Bu bebeklere ulaşmak zor olsa da, nüfusa kayıt olduklarında sistemden ulaşılıp, testi yapmaları sağlanıyor.
Son günlerde topuk kanı ve yenidoğan testlerinin gündeme gelmesinin ardından, gözler bu işlemlere çevrildi. Bebeğin dünyaya geldikten sonra 48 saat içinde yapılan topuk kanı testi, hayati önem taşıyor. Bu testleri istemeyen ebeveynler için de sorumluluğun onlarda olduğuna dair rıza onam formunu imzalamaları gerekiyor. Testler İstanbul'da Küçükçekmece olmak üzere bazı merkezi noktalarda yapılırken, taramalar sayesinde bebeklerde oluşacak zeka geriliği, beyin hasarlarının engellenmesi hedefleniyor.
38 YILDIR UYGULANIYOR
Merak edilen tarama testinin Türkiye'de 1987 yılından itibaren yaygınlaştığı da biliniyor. Topuk kanı 'guthrie filtre kağıdı' denilen halkalara emdirilerek alınıyor. Kan alındıktan sonra kuruması için düz bir zeminde, doğrudan ısı ve ışık teması olmadan 4 saat bekletiliyor. Kuruduktan sonra da bir zarf içine konuluyor ve buzdolabında kutu içinde bekletiliyor, sonra da ilgili yerlere ulaştırılıyor. Doğumu hastanede olmayan bebeklere ulaşmak zor olsa da kimlik çıkarmak için nüfus dairelerine gittiklerinde de sistemlerden takip ediliyor ve aileye ulaşılıyor.

NÖROLOJİK HASAR OLABİLİR
Topuk kanı testlerine ilişkin bilgi veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Ali Varkal, bazı hastalıkların sinsice ilerlediğini ve ilk aylarda sağlıklı görünen bir bebeğin ilerleyen aylarda zekâ geriliği, nörolojik hasarlar, gelişim bozuklukları ve bağışıklık yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları yaşayabileceğini söyledi. Varkal, zorunlu yeni doğan tarama sayesinde şu hastalıkların tespit edileceğini de açıkladı: "Fenilketonüri (zeka geriliği), konjenital hipotiroidi (gelişim geriliği), biotinidaz eksikliği, epilepsi ve bağışıklık sorunları, konjenital adrenal hiperplazi, hormon eksikliği, kistik fibrozis, solunum problemleri, SMA, güçsüzlüğü."
İLK 48 SAAT ÖNEMLİ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Elif Erdem Özcan, testin genellikle 24-48 saat içerisinde, ikincisinin ise aynı hafta olmak üzere toplam 2 kez yapıldığı bilgisini paylaştı. Bu testlerin yapılmaması durumunda ciddi sağlık problemleri yaşanacağının altını çizen Özcan, "Nörolojik gelişim geriliği, organ hasarları, büyüme gelişme geriliği ve birçok geri dönüşümsüz soruna yol açabilir. Erken tanı sayesinde bu hastalıkların önlenebilir etkileri ortadan kaldırılabilir. Dolayısıyla, topuk kanı testi, bebeklerin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için bir fırsat sunar" ifadelerini kullandı.

3 BİN ERKEN TANI
Topuk kanının bebeklerin sağlığını korumak adına kritik bir adım olduğunun altını çizen Özcan, "Topuk kanı taraması sayesinde her yıl 5 binin üzerinde bebek hastalık belirtileri ortaya çıkmadan saptanabiliyor. Bu bebeklerin yaklaşık 3 binden fazlasının hipotiroidi, 2 bini biyotinidaz eksikliği, 200'ü fenilketonüri ve 150'si de kistik fibrozis hastalığına sahip olduğu ortaya çıkarılıyor. Erken teşhis ve tedavi, birçok hastalığın etkilerini tamamen ortadan kaldırabilir. Anne babalar, doğumdan hemen sonra bu testin yapılması gerektiğinin önemini kavrayarak, bebeğin sağlıklı bir geleceğe adım atmasını sağlamalıdır. Unutulmamalıdır ki, erken tanı hayat kurtarır ve sağlıklı bir gelişim için gereklidir" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel