Derin akıl hocası yazdı, ABD'nin planı Suriye'yi bölmek

ABD İsrail Donald Trump Suriye İran Gazze Filistin
Derin akıl hocası yazdı, ABD'nin planı Suriye'yi bölmek

ABD'nin önemli Orta Doğu uzmanlarından Robert Satloff, Başkan Donald Trump'ın bölge politikasını belirlediği brifinge davet edildi. Başkanların danışmanlığını yapan Satloff brifingde Suriye için "merkezi olmayan ülke" kurulması ve Suudi Arabistan'ın İsrail ile ortaklık kurması yönündeki fikirlerini dile getirdi. Satloff'un fikirlerinin ABD'nin Orta Doğu politikasını etkilediği bilinirken, brifingteki öneriler ise analiz yazısından yansıdı.

ABD'nin en deneyimli ve etkin Orta Doğu uzmanı olan ve eski Başkan Barack Obama döneminden bu yana tüm başkanların bölge politikasını çizerken danıştığı isim durumundaki Robert Satloff; çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Birleşik Devletler Kongresi'nden paylaştığı kulislerle ön planda olan The Hill yayın organına yazan Washington Yakın Doğu Politika Enstitüsü Başkanı Satloff; analizinde Suriye'de yeni bir "merkezi olmayan ülke" fikrini dile getirdi. Satloff, Müslüman ülkelerin desteğiyle Suudi Arabistan'ın İsrail'e yakınlaşmasının sağlanması gerektiği düşüncesini de ileri sürdü. Satloff'un bir başka önemi de Başkan Donald Trump'ın iki hafta önce dış politika ekibiyle ana hatlarını belirlediği Orta Doğu politikası brifingine davet edilmiş olması. Düşüncelerine Başkan Trump'ın da katıldığını ifade eden Satloff'un yazısından ilgi çekici bölümler şöyle:

Derin akıl hocası yazdı, ABD'nin planı Suriye'yi bölmek - Resim : 1
ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu politika brifingine katılan ülkenin önde gelen siyaset bilimcilerinden Robert Satloff, Suriye'ye "merkezi olmayan birlik içindeki ülke" fikrinin aşılanması gerektiğini savunuyor.

İRAN ZARAR GÖRDÜ 

“Donald Trump söz konusu olduğunda son 20 yılda hiçbir ABD Başkanı, İsrail'e bu denli güçlü politik ve askeri destek vermedi. Bu politikanın niteliği tartışılırken ABD'nin bu desteği nasıl kendi ve bölge lehine değiştirebileceği de düşünülmeli. İsrail hali hazırda bölgede ABD'nin en büyük düşmanı olan İran'a çok güçlü bir zarar verirken; Tahran'ın tüm bölgedeki nişanı kabul edilen Hizbullah'ın kadroları ve liderleri ortadan kaldırıldı. Ancak İsrail'in iç politikası bölgede politik alternatiflerin oluşmasına engel olduğu için bu süreçler daima tekrar edecektir. ABD Başkanı İsrail'i, Filistin yönetimi ile masaya oturtmalı çünkü Hamas'ın tek alternatifi Filistin yönetimidir.

ŞAM'DAKİ DEĞİŞİM AVANTAJ

“ Esad rejiminin yıkılması ve Rusya'nın da dolaylı yoldan bu ülkeyi kaybetmesi ABD'nin elindeki bir başka avantaj durumunda. Şam'daki yeni rejimin asıl düşmanları İran'daki Ayetullahlar. İran'ın ayrıca üç kez İsrail'e karşı roketli saldırılarda bulunması Orta Doğu'daki Arap güçlerin dolaylı yoldan İsrail'in yanında yer almasına da gerekçe oluşturdu. İsrail, İran'ı vururken Arap ülkeleri de Tahran'ın savunma kabiliyetindeki tüm zafiyetlere şahit oldular. ABD'nin çatısı ve desteği altında gerçekleşen tüm bu gelişmelerle Orta Doğu tarihinde ilk kez karşılaşıyoruz. Ancak bu durum büyük riskler de taşıyor.”

BÖLÜNMÜŞ SURİYE ÖNERİSİ

“Başkan Trump, Gazze'ye ve Filistin'e yönelik çok sert söylemlerde bulunuyor ancak söylemlerin gerçekleştirebileceği bir dönemde olduğunun da farkında. Suriye ve Lübnan'da yeni hükümetlerin ulusalcı kimlikleri güçlendirilmeli. Hizbullah'ın güç kaybetmesiyle birlikte Lübnan'da oluşacak yeni ulusal birlik figürlerine destek verilmeli ve Hizbullah'ın hiçbir bakanlıkta koltuk almasına izin verilmemeli. Suriye'de merkezi olmayan yeni bir 'birlik içindeki ülke' fikri daima dile getirilmeli.”

Derin akıl hocası yazdı, ABD'nin planı Suriye'yi bölmek - Resim : 2
Robert Satloff'a mevcut koşullarda önümüzdeki dört yıl içinde ABD'nin girişimleriyle Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan ve Filistin cephelerinde barış şartlarına kapı aralayacak büyük bir kırılma gerçekleşmiş durumda.

SUUDİLER İKNA OLUR

ABD, İsrail ve Suudi Arabistan arasında imzalanmayı bekleyen savunma ve normalleşme anlaşmalarının da hızla çözüme kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Satloff, analizinin devamında ise şu görüşleri gündeme taşıdı: "Riyad tüm Sünni ülkelerdeki geniş etkisi dolayısıyla bu anlaşmaları imzalama noktasında çok temkinli. ABD bölgedeki diğer ülkeleri ve Endonezya'dan Moritinya'ya kadar tüm Sünni yönetimleri bu anlaşmalara destek vermeleri konusunda ikna ederse; Suudlar sonunda ikna olur. Diğer yandan Gazze'deki sürecin ve savaşın benzeri Batı Şeria'da yaşanabilir ve en kötüsü de İran askeri yetersizliğini kapatmak için nükleer seçeneğe başvurabilir. Ancak ABD liderliğindeki çözüm önerileri denenmez ise eninde sonunda olacak olan da bu manzaradır."

[email protected]

 

Kaynak: Web Özel