Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye enerji alanında büyük sıçrama yaptı

HABER MERKEZİ
Recep Tayyip Erdoğan İklim değişikliği
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye enerji alanında büyük sıçrama yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Karadeniz ve Gabar'daki keşifler ile makus tarihimizi değiştirdik. Akkuyu ile ülkemizi farklı bir lige yükselttik. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye'nin enerji alanında büyük sıçrama yaptığını zaten kabul ediyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2024 Yılı Yenilenebilir Enerji Yatırımları Toplu Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Ülkemizin enerji alanında farklı bir ivme yakaladığı herkes tarafından kabul ediliyor. Türkiye olarak enerjide adeta kendimizle yarış halindeyiz. 

Enerjinin tüm devletlerin en önemli meseleleri arasına girdiği dönemdeyiz.  Dünyamız büyüyor, ekonomiler gelişiyor. Buna bağlı olarak enerji talebi de hızla artıyor. Bilhassa gelişmekte olan ekonomiler hem geçmişi telafi etmek hem de belli bir kalkınma düzeyine ulaşabilmek için dünya ortalamasının da üzerinde büyüme oranları kaydediyor. Bunun etkisi tabiatta da hissedilmektedir. Enerji ihtiyacının her gün arttığı bir tabloda, zaten küresel ısınma tehdidiyle karşı karşıya olan doğal çevreye yeni riskler eklenmektedir

SERA GAZLARININ DÜNYAMIZA VERDİĞi ZARAR BÜYÜYOR

Şu ikilemle giderek daha fazla muhatap oluyoruz: Bir taraftan hayatımızı devam ettirmek için daha fazla enerji kullanırken, diğer taraftan hayatımızı sürdürdüğümüz çevreyi tahrip ediyoruz. Tabii bir de buna küresel riskleri ve yaşam alanlarına yönelik tehditleri ilave ettiğimizde nasıl karmaşık bir sorunla yüzleştiğimiz daha net görülecektir. Uluslararası kuruluşların tamamı, ekonomik büyüme ve teknolojiyle birlikte enerji ihtiyacımızın da katlanarak artacağını söylüyor. Enerji kullanımına paralel olarak enerji sarfiyatından doğan sera gazlarının dünyamıza verdiği zarar da istikrarlı bir şekilde büyüyor.

ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİNE YÖNELIK ÇABALAR YOĞUNLAŞIYOR

Bu temel gerçeklerin bize anlattığı şudur: Enerji talebimiz hızla yükselirken hidrokarbon başta olmak üzere temel enerji kaynaklarımız erimekte, yine aynı süreçte dünyamız kirlenmektedir. Ekonomik bakımdan gelişmiş devletler dahil, dünyadaki tüm ülkeler enerji politikalarını bu tabloya göre planlamakta, adımlarını buna göre atmaktadır. Enerji kaynaklarına erişimle ilgili rekabet kızışırken, enerji arz güvenliğini garanti etmeye yönelik çabalar yoğunlaşıyor. Fosil yakıtlar noktasında avantajlı konumda olan ülkeler bile rezervlerinin çok uzak olmayan bir tarihte biteceğini bilerek hareket ediyor. Mevcut durumda hepimiz şunu çok net biliyoruz: Arz güvenliği, enerji diplomasisi, kaynak çeşitliliği sadece teknik meseleler değil, doğrudan milli güvenliğe dair konular olarak görülmeye başlanmıştır. Enerji arz güvenliğinin sağlanması hemen her devlet için bir beka meselesi haline dönüşmüştür.

SÖMÜRMEYE DEĞİL BERABER KAZANMAYA TALİBİZ

Geçtiğimiz günlerde Avrupa'nın kimi yerlerinde yaşanan kesintiler, enerjinin hayatımızda tekabül ettiği vazgeçilmez yeri bir kez daha göstermiştir. Gelecekte enerji kaynakları üzerindeki rekabet daha da sertleşecek, daha yıkıcı bir hal alacaktır. Son yıllarda patlak veren krizlerin hepsinde enerji belirleyici role sahiptir. Afrika'dan Asya'ya, Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya, dünyanın birçok bölgesinde tırmanan gerilimleri enerji yarışından bağımsız okuyamayız. Bir damla petrolü oluk oluk akan insan kanından daha değerli gören zihniyet hiç değişmedi, hiçbir zaman değişmeyecek. Bunlar kendi rahatları, kendi güvenlikleri, kendi gelecekleri için mazlumların kanlarından beslenmeye, unutmayın, devam edecektir. Burada şunun altını bir kez daha çizmek istiyorum: Biz enerji meselesini bir rekabet unsuru olarak değil, çıkarların uzlaşacağı, herkesin fayda sağlayacağı bir işbirliği vesilesi olarak görüyoruz. Hep söylediğim gibi sömürmeye değil, beraberce kazanmaya talibiz. Hangi coğrafyada enerji hamlemiz varsa özünde işte böyle bir hassasiyet vardır. İnşallah bu hakkaniyetli ve adaletli tavrımızı her ne pahasına olursa olsun her şart altında muhafaza edeceğiz.

AKKUYU İLE ÜLKEMİZİ FARKLI BİR LİGE YÜKSELTTİK

Ülkemizi başarıdan başarıya koşturduğumuz alanların en başında enerji sektörü geliyor. Nükleer enerjiden hidroelektriğe, rüzgardan jeotermale, güneş enerjisinden petrol ve doğalgaza kadar her alanda ciddi yatırımlar yaptık. Karadeniz ve Gabar'daki keşiflerimizle makus talihimizi değiştirdik. Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle ülkemizi farklı bir lige yükselttik. Ayrıca Türkiye'yi enerji koridorlarının kesiştiği bir merkeze dönüştürdük. Son 23 yılda nereden nereye geldiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz. İster muvafık, ister muhalif olsun, elini vicdanına koyan herkes Türkiye'nin enerji alanında büyük bir sıçrama yaptığını zaten kabul ediyor.

Burada bazı temel verileri sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Şimdi bakınız değerli arkadaşlar, geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin enerji ihtiyacı 3 katına çıktı. Elektrik talebimizin 2035 yılına kadar en az yüzde 50 oranında artacağını öngörüyoruz. Enerji arzımızda ithal kaynaklara ait pay şu an yüzde 70 düzeyinde. Her yıl değişmekle birlikte 60 ila 100 milyar dolar civarında enerji kaynaklı bir ithalat faturamız var. Hedefimiz bu ithalatı düşürerek enerji faturamızı hafifletmek, nihai olarak da Türkiye'yi kaynakta ve teknolojide net ihracatçı bir ülke yapmaktır.

AVRUPA'DA 5., DÜNYADA 11. SIRADA YER ALIYORUZ

Ülkemizin geniş yenilenebilir enerji potansiyelinin daha fazla kullanılması ve yenilenebilir kaynaklı elektrik üretiminin mümkün olan en üst seviyeye ulaştırılması enerji stratejimizin temel unsurlarını teşkil ediyor. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimize ulaşmak için yenilenebilir enerji en önemli sacayaklarından birini oluşturuyor. Halihazırda yenilenebilir enerji kurulu gücü bakımından Avrupa'da 5., dünyada 11. sırada yer alıyoruz. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, mevcut teknolojilerin verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi, özellikle de buna yönelik politika ile stratejilerin uygulanmasına büyük önem veriyoruz.