Çığlık terapisi tartışılıyor, Orta Çağ'a geri mi dönüyoruz?

Gündem haberleri Halk sağlığı Sağlık Ekonomi haberleri Web Özel ÖZEL HABERLER Yaşam Haberleri
Çığlık terapisi tartışılıyor, Orta Çağ'a geri mi dönüyoruz?

Türkiye, Ece Gürel'in Belgrad Ormanı'nda 4 gün kaybolduktan sonra bulunmasını ve ardından hayatını kaybetmesini konuşuyor. Gürel'in ölümüne dair ortaya atılan en dikkat çekici iddia ise ormana çığlık terapisi için gittiği oldu. Ruh sağlığı uzmanları, bu yöntemin bilimsel olmadığı konusunda hemfikir. Gürel'in bir yandan da cadılık eğitimi aldığı da iddialar arasında. Bu tarz uygulamalar ise, "Orta Çağ'a geri mi dönüyoruz?" sorusunu akıllara getirdi.

Geçtiğimiz günlerde Ece Gürel'in Belgrad Ormanı'nda kaybolması ve bulunduktan bir süre sonra hipotermi nedeniyle hayatını kaybetmesi üzerine pek çok iddia ortaya atıldı. Bunlardan en dikkat çekeni ise ormana çığlık terapisi için gittiği oldu. Çığlık terapisi, ilk olarak 1970’lerde Amerikalı psikolog Dr. Arthur Janov tarafından geliştirilen bir yöntem olarak biliniyor. Bu teoride, birey duygularını bağırarak dışa vurduğunu düşünüyor ve bu şekilde iyileştiğini inanıyor. Bu terapi akademik çevrelerde de oldukça tartışmalı bir konu çünkü bilimsel bir yönü olmadığı artık daha da yüksek sesle konuşuluyor. Bu tarz uygulamaların fiziksel ve ruhsal pek çok yan etkisi de bulunuyor.

Çığlık terapisi tartışılıyor, Orta Çağ'a geri mi dönüyoruz? - Resim : 1
Uzmanlar, çığlık terapisinin geçmişini anlattı.

BOŞLUKTA ANLAM ARIYORLAR

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çığlık terapisi yönteminin 1970'lerde 15 sene kadar denendiğini ancak faydası olmadığı için vazgeçildiğini söyledi. "Çığlık atmak geçici rahatlama sağlıyor, o dönem bir uzman eşliğinde kişinin eline yastık verilerek yapılırdı ancak ormanda tek başına çığlık terapisi olmaz" diyen Tarhan, "Kişi, boşlukta olduğunda bu tarz uğraşlara yöneliyor. Astroloji, astral seyahat meraklıları bunları deneyebiliyor" ifadelerini kullandı. Kişinin bu terapi yönteminde astral seyahata çıkarak olgunlaşıp döneceği düşüncesi olduğunu anlatan Tarhan, "Ece Gürel'in depresyon acısı ile bu yöntemi denediği kanaatindeyim" dedi.

SOSYAL ŞİZOFRENİ 

Hayatını kaybeden Ece Gürel, aynı zamanda cadılık eğitimi verdiğini iddia eden Hale Nur Özen'den de ders aldığı öne sürülüyordu. Bu konuyu da değerlendiren Tarhan, "Orta Çağ'a geri dönmüşler, ben bu eğitimi alanı da vereni de kınamıyorum çünkü insanlar varoluş boşluğu içerisindeler. Modernizm ve kapitalizm insanları hasta etti, şimdi de çare bulmaya çalışıyor. İnsanlar genetik algoritmalarından koptu, hayal ile gerçek karıştı. Evrene sahip olabileceğini düşünmeye başladı, her şeyi yapacağına inandı. Biz buna sosyal şizofreni diyoruz ve dünya bu yöne evriliyor" diyerek açıklamalarını noktaladı.

Çığlık terapisi tartışılıyor, Orta Çağ'a geri mi dönüyoruz? - Resim : 2
Çığlık terapisi gibi uygulamalar bilim dışı kabul ediliyor.

SAHTE BİLİM YÖNTEMİ

Konuyla ilgili konuşan Psikiyatri Profesörü Dr. Hakan Türkçapar, Arthur Janov'un tamamen kendi deneyimlerine göre çığlık terapisi yöntemini ortaya attığını belirterek, "Bu bir sahte bilim, kişinin bastırılmış olumsuz çocukluk anılarından bağırarak kurtulacağını ve travmanın bu şekilde çözümleneceğini savunuyor. Ne kuramsal ne de etkisi açısından kabul edilen bir yöntem değil" ifadelerini kullandı.

Bu tarz yöntemlerin plasebo etkisi yarattığını anlatan Türkçapar, "Aile dizilimi, özgürlük terapisi gibi uygulamalar önemli rahatsızlığı bulunmayan kişilerde inandıkları için anlık rahatlama sağlasa da önemli ruhsal sorunları olan kişilerin durumunu daha da kötüleştirebilir. Bu uzmanlı ya da uzmansız asla yapılmaması gerekir, sahte bilimdir" ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti:  "İnsanlar sorunlarını kolay yoldan çözmek istiyor. Bu tarz mucizevi iddialarla çıkan yöntemler de kişiyi sömürüyor. Yapan kişi de kendi yöntemine inanıyor. Bu da aslında onun narsist ya da psikopat olduğunun göstergelerinden biri."

[email protected]

Kaynak: Web Özel