Analog saatin modası geçti mi?

Çoğu kişi artık dijital saat kullanıyor. Müzik seçiminden, mesajlara kadar pek çok özellikleri bulunan saatler, analog saatlerin tahtını salladı mı? Eminönü'nde bulunan saatçiler, dijital saatler için, "Onlar saat değil, kol telefonu" derken, tamirlerini ise yapmadıklarını belirtiyor.

Son Güncelleme:

Teknoloji ilerledikçe dijital saatlere yeni yeni özellikler eklenmeye devam ediyor. Özellikle gençlerin tercih ettiği bu tarz saatler, çocukluğumuzdan beri bize öğretilen ve artık çoğu antika sayılabilen analog saatleri geride bırakmış görünüyor. Bu saatlerin tamirlerini yapabilen ustaların da sayısı giderek azalıyor.

"TAMİRİ GÜNLER HATTA HAFTALAR SÜREN SAATLER VAR"

Eminönü'nde antika saatlerin tamiri ile ilgilenen Mehmet Ali Karaçuha, dijital saatler için, “Onlara kol telefonu diyorum ben saat olarak görmüyorum” diyor. Dükkanında 250 yaşında bile saatler bulunan Karaçuha, bazılarının tamirinin günler hatta haftalar sürebildiğini de belirtiyor.

Karaçuha, dijital saatler için 'kol telefonu' ifadesini kullanıyor. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

Tarihi camilerin de antika duvar saatlerinin de tamircisi olan Karaçuha'nın hayali ise karavanla Türkiye'deki camileri gezerek, saatlerini tamir etmek. İş yerinde kol saatleriyle birlikte bin 500 saat bulunan Karaçuha, bu işin büyük sabır gerektirdiğini de sözlerine ekliyor.

SAAT CAMLARININ FİYATLARI DA YÜKSELDİ

Emrah Ünal, 21 yıldır Mahmutpaşa Hanlar bölgesinde esnaflık yapıyor. Saat tamiri için gerekli olan malzemeleri ise Çin'den alıyor. Ünal, en uygun saat camı fiyatını 25 liradan aldıklarını ancak işçiliği de kattığımızda fiyatın 150 TL'ye kadar yükselebildiğini belirtiyor. Ünal, Omega ya da Rado marka saat camlarının 1000-1500 franktan başladığını kaydediyor. Vatandaşın alım gücünün düşük olduğu için tamire yöneldiğine dikkat çeken Ünal, günde 7-8 saat tamir ediyor.
Siyahi vatandaşlar, Tahtakale'deki handan saatleri kilo ile alarak satıyor.

SİYAHİLERİN SAAT ALDIKLARI YERİ BULDUK

Saat piyasası denildiğinde akla gelen diğer bir kesim ise siyahiler. Yıllardır saat satarak yaşamlarını ikame eden bu kişiler, Tahtakale'de bulunan bir handan kilo ile saat satın alıyor. Görüştüğümüz ve ismini vermek istemeyen bir saatçi, “Ahlakları güzel, esnaflıklarını da seviyoruz. Buradan 70-80 liraya saat alıp 150-200 TL'ye satabiliyorlar. Ürünler bize Çin'den geliyor. Birinci kalite imitasyon malzeme bunlar” diyor.

Girdiğimiz handa saat kutusundan kayışına kadar neredeyse her şeyin ayrı ayrı dükkanları yer almakta.

"MEKANİK SAATLER BİR TUTKU"

Mustafa Abbasioğlu ise Eminönü'nde yer alan bir handa, 48 senedir saat tamirciliği yapıyor. Camların 120 liradan başlayıp iki bin liraya kadar yükseldiğini belirten Abbasioğlu, mekanik saatlerin bir tutku olduğunu anlatıyor. Abbasioğlu, “Tamire değen saatler alıyor artık vatandaşlar. Bir pil fiyatına saat satılır mı? Bugün bir kordon 100 TL, pil 50 lira” diyor. Abbasioğlu, 30-40 bin dolarlık saatlerinin yatırım aracı olduklarını anlatıyor.
Antika saatlere artık vitrin camlarında rastlamak mümkün. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

SAATLER NEDEN HEP 10:10 GEÇEYİ GÖSTERİR?

Han'ın içinde yaklaşık 50 yıldır saat alım satımı ile ilgilenen bir diğer esnaf ise, saatlerin genelde 10:10 geçeyi gösterirken satılmasının simetrik bir pazarlama taktiği olduğu bilgisini paylaşıyor. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber