Bankacılık Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulan Bankacılık Kanunu değişiklik teklifi ile Türk bankacılık sektöründe yapısal kazanımlar elde edilmesi amaçlanıyor.

Son Güncelleme:

Kanun değişikliği taslağı, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nda uluslararası en iyi uygulamalara uyum sağlanması, Kanunun yürürlüğe girdiği 2005 yılından bu yana bankacılıktaki gelişime bağlı ortaya çıkan gereksinimlerin karşılanması amacıyla hazırlandı.

Değişiklik taslağı, Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan standartları esas alan uluslararası örnek uygulamalardan hareketle Türk bankacılık sektöründe yapısal kazanımlar elde edilmesini amaçlıyor. Kanun taslağı, düzenleme ve denetleme otoritesi tarafından belirlenen esaslarla, bankalara olası sorunlara karşı daha proaktif bir yaklaşım kazandırılmasını benimseyerek, şeffaflık ve risk yönetimi standartlarını ileri taşıyacak. Değişiklikle, katılım, kalkınma ve yatırım bankacılığının geliştirilmesinin yanı sıra faktoring şirketlerinin kurumsal yapılarının güçlendirilmesi de amaçlandı.

KATILIM, KALKINMA VE YATIRIM BANKACILIĞININ GELİŞTİRİLMESİ

Değişiklikle, katılım bankalarının çalışma prensiplerine uygun ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması, kalkınma ve yatırım bankacılığının geliştirilmesine uygun düzenleme çerçevesi oluşturulması hedefleniyor.

Ekonomiye katma değer sağlamaya yönelik olarak kalkınma ve yatırım bankalarının da katılım bankaları gibi faizsiz esasa göre fon kullandırabilmesinin önü açılıyor. Bu şekilde kalkınma bankacılığının fonlama imkanları çeşitlendiriliyor.

Yurt dışındaki gelişmelere benzer şekilde yeni faizsiz finansman yöntemleri kullanımının önü açılıyor. Ayrıca, finansal piyasalardaki yeniliklerin eş zamanlı takip edilebilmesi için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun piyasalardaki bu gelişmelere uygun yeni fon kullandırma yöntemlerini de belirlemesi için Kanunla yetkilendirilmesi öneriliyor.

İZİNSİZ FAALİYETLERE KARŞI ERİŞİM YASAĞI UYGULAMASI

İzinsiz mevduat toplama, bankacılık faaliyetinde bulunma, banka adını kullanma vakaları ile sıklıkla karşılaşılıyor. İzinsiz faaliyetlerin işlenmesinde kullanılan internet sitelerine erişimin engellenmesi vatandaşların mağduriyetinin önüne geçilmesi bakımından büyük önem arz ediyor.

Değişiklikle, izinsiz bankacılık faaliyetlerine karşı erişim yasağı uygulamasının alınacak tedbirler arasına eklenmesi amaçlandı.

- İdari para cezası tutarlarının artırılması

Bankacılık sektörüne ilişkin uluslararası uygulamalarda, ihlallerin giderilmesi veya caydırıcılığın tesis edilmesi için kanun taslağında Türkiye'deki mevzuat uyarınca belirlenen idari para cezalarına nazaran daha yüksek tutarlı cezaların belirlendiği görülüyor.

Basel ilkeleri zemininde BDDK uygulamaları kapsamında ihlallerin sıklığı ve önemi dikkate alınmak suretiyle yeterli caydırıcılığın sağlanması ve ihlallerin engellenmesi adına, söz konusu değişiklikler yapıldı. En son Bankacılık Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 2005 yılında belirlenen ceza miktarları, caydırıcı olabilmesi için bugünün şartlarına göre güncellendi.

FİNANSAL PİYASALARDA MANİPÜLASYON CEZASI

2008 küresel finans krizi sonrasında özellikle büyük bankalar tarafından maliyetlerini azaltmak ve karlılıklarını yükseltmek amaçlarıyla, piyasa bozucu işlemlere başvuruldu. Bunun sonucunda uluslararası arenada bankalara çok yüksek tutarlara ulaşan para cezaları uygulandı.

Türkiye'de ise 5411 sayılı Kanun'daki idari para cezalarına ilişkin madde hükümleri, sadece ilgili maddelere aykırılığı yaptırıma tabi tutuyor. Dolayısıyla Kanun'da madde olarak tanımlanmamış hususlara idari para cezası verilemiyor. AB direktifleri ve benzer ülke uygulamalarında olduğu gibi finansal piyasalarda yaşanacak manipülatif hareketlere karşı idari para cezası uygulaması getirilmesi uygun görüldü.

 ÖNLEM PLANLARININ SAĞLAYACAĞI KATKILAR

G-20 kararları ve Avrupa Birliği uygulamalarına uyumlu olarak sistemik öneme sahip bankaların kendiliğinden, faaliyetleri ve üstlendikleri risklerle uyumlu olarak gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz gelişmeler karşısında alacakları önlemleri içeren planları hazırlayarak uygulaması da öngörülüyor.

ABD, Japonya ve İngiltere'de olduğu gibi bankaların sağlıklı şekilde faaliyetlerini sürdürdükleri dönemde oluşturulması esas olan önlem planları BDDK tarafından, daha proaktif bir denetim sürecinin bir parçası haline getirilmek suretiyle değerlendirilecek. Risk grupları tanımına etkinlik kazandırılması için bankaların grup bazında kredi risklerinin takibinde önem taşıyan risk grubu tanımı genişletilerek, risk gruplarının Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından yayımlanan standartlar ile uyumlu olarak uygulanmasına yönelik esasların denetim otoritesi tarafından belirlenmesi sağlanıyor.

MÜŞTERİ SIRLARI, KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI VE BİLGİ SİSTEMLERİ

Kanunda müşteri sırrı niteliğindeki verilerin ne olduğuna ilişkin bir tanımlama yapılmadığı için müşteri verilerinin işlenmesi ve aktarılması hususlarında Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVK) hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusundaki tereddüdün giderilmesi amaçlanıyor.

Bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek kişilere ait kişisel veriler ve tüzel kişilere ait bilgilerin müşteri sırrı haline geleceği netleştiriliyor, sır saklama yükümlülüğünden istisna tutulan haller haricinde müşteri sırrı ya da banka sırrı niteliğinde olan her türlü verinin, yurt dışındaki üçüncü taraflar ile paylaşılması ya da bunlara aktarılması konusunda Kurula, ekonomik güvenliğe ilişkin yapacağı değerlendirme sonrasında yasaklama getirme yetkisi veriliyor ayrıca bankaların faaliyetlerini yürütmede kullandıkları bilgi sistemleri ve bunların yedeklerinin yurt içinde bulundurulması hususunda Kurul, karar almaya yetkili kılınıyor.

BANKALARIN ÜCRET VE KOMİSYON TARİFELERİ

Bankaların kredi, mevduat, dış ticaret, transfer, nakit yönetimi ve kredi kartı gibi tüm faaliyetlerinden her ne ad altında olursa olsun aldıkları ücret, masraf ve komisyonların belirlenmesi yeniden düzenleniyor. Konunun Merkez Bankasının temel görev ve yetkileri ile ilişkili olduğu gözetilerek, Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerin doğrudan Merkez Bankasına tanınması amaçlanıyor.

Kredi ve mevduat dışında POS komisyonları, alternatif dağıtım kanallarından yapılan işlemler ile ilgili çok sayıda şikayet gelmesi nedeniyle diğer işlemler de Kanun maddesi kapsamına alındı.

Sonraki Haber